Transatlantik!
Dört yıl önceydi. Mayıs'ın başıydı. Washington'da devasa bir sihirbazlık gösterisi düzenlendi. Sadece Amerikan halkına değil tüm dünyaya kocaman bir yalan söylendi. Mikrofonda Obama vardı: “Usame Bin Ladin'i...
Dört yıl önceydi. Mayıs'ın başıydı. Washington'da devasa bir sihirbazlık gösterisi düzenlendi. Sadece Amerikan halkına değil tüm dünyaya kocaman bir yalan söylendi. Mikrofonda Obama vardı: “Usame Bin Ladin'i Pakistan'daki evinde askeri bir operasyonla öldürdük” diyordu!
20 Şubat 2007'de, yani Mister Obama başkan seçilmeden yirmi ay kadar önce yer altındaki evinde “böbrek yetmezliği” sonucu hayatını kaybeden Bin Ladin…
2 Mayıs 2011'de Amerikan komandolarının kurşunlarıyla numaradan “öldürülmüştü!”
*
“Neden, Ladin'in cesedine ait herhangi bir görüntü veya tek bir kare fotoğraf bile yok?” diye soranlara verebilecekleri bir cevap olmadığı için, klişeleşmiş “Komplo teorisi, bunlar!” düzenbazlığına yattılar.
Derin yalanı “resmen” putlaştırdılar!
*
İşte bu büyük yalanı “iyice yedirebilmek, pekiştirebilmek” için, o günden bu tarafa birçok kurmaca haber yapıldı. Kitaplar yazıldı, filmler yayınlandı.
Dört yıl önceki sihirbazlığın zihinlerde dönüşü olmayacak bir biçimde yer etmesini amaçlayan Bin Ladin Yalanları, Batı Medyası'nda kaldığı yerden “aynı iştahla” devam ediyor.