8 Mart’ta erkek olmak!
Yarın, Dünya Kadınlar Günü. Kadınların erkek iktidarı karşısında içinde bulundukları kahredici durum ve koşullara reddiyesini sergileme yolunda en anlamlı ve önemli simgesel fırsat bu. Erkeklerle eşit...
Yarın, Dünya Kadınlar Günü. Kadınların erkek iktidarı karşısında içinde bulundukları kahredici durum ve koşullara reddiyesini sergileme yolunda en anlamlı ve önemli simgesel fırsat bu. Erkeklerle eşit haklara sahip olamamaya, erkekler karşısında ikinci sınıf konumunda olmaya ve uğranılan her türden yaygın, sistemli, önlenemez erkek şiddetine karşı “Hayır”ı, elbette bağır bağır dillendirme yolunda...
Ancak günlerdir ülkenin pek çok yerinde özgürlük düşmanı dinbaz iktidarın bildik bahaneler eşliğinde (OHAL, terörist saldırı riski, vs.) kadınlara bu anlamlı günü zehir etme yolunda “erkekçe”, göğsünü kabarta kabarta çabaladığına da tanık oluyoruz.
Her türlü meşru demokratik hak arayışına olduğu gibi, “Ataerkilliğe hayır” demek üzere meydanlara yönelen kadın hareketlerine, onların organizasyonlarına da aynı hiddet ve şiddetle yaklaşıyor “erkek mi erkek” devletimiz.
***
Buna rağmen korkuya teslim olmaksızın, yılgınlığa düşmeksizin her ne pahasına olursa olsun meydanlarda olacağız.
Evet, “olacağız”! Erkekler olarak; ataerkilliğin gadrine kadınlar kadar uğrayan, o iktidarın “içeri”den kurbanı erkekler olarak biz de meydanlarda olacağız, olmalıyız!..
Erkek olmadan önce insan olmanın bilinciyle, “insanlık”tan eksilerek erkek olmaya reddiye ile “Kız kardeşlerimiz”le birlikte, saflarında bize de yer açmaya olumlu yaklaşmaları doğrultusunda onların yanında meydanlarda bulunacağız.
***
Erkek iktidarı, ataerkillik, ezelden ebede mevcut, değişmez ve “doğal” bir durum değil. Antropolojik olarak da, arkeolojik olarak da biliyoruz ki bu meşum iktidar, insanlık tarihinin belli bir aşamasında (tarımla, özel mülkiyetle, toprak için rekabet ve çatışma, yani “savaş” durumu ile) belirdi. Tarihin akışında belli bir noktada belirdiyse, başka bir noktada da o tarihin çöplüğüne gidebilir, gitmeli!..
Erkek iktidarı ebedi olmadığı gibi evrensel de değil. Dünya üzerinde bu iktidarın belirginleşmediği insan toplulukları hep oldu ve hâlâ az da olsa var.
İstisnalar kaideyi bozmaz dememeli, bu “çarpık kaide”nin bozulabileceğine inanmalı!..
***