Adaletin tarihi, tarihin adaleti
Cumhuriyet davasında yeni bir şey yok. Eksik tanıklar, eksik bilirkişiler, eksik raporlar ve bir de mahkeme devam ederken heyetin önüne “son anda” gelen, esareti sürdürmeye bahane “yeni” belgeler; hepsi aynı... Daha önceki...
Cumhuriyet davasında yeni bir şey yok. Eksik tanıklar, eksik bilirkişiler, eksik raporlar ve bir de mahkeme devam ederken heyetin önüne “son anda” gelen, esareti sürdürmeye bahane “yeni” belgeler; hepsi aynı...
Daha önceki duruşmalarda ne yaşadıysak aynısını yaşattılar.
Kısaca, siyasetin adaleti katli devam ediyor hâlâ!..
***
Yine de önceki günkü duruşmada benim hisseme yeni olarak düşen bir şeyler yok muydu, vardı.
Birincisi, Emre’nin (İper), “Büyüyünce ne olacaksın” sorusuna “İnsan olacağım” cevabıyla, “İnsanlığımızın ana vatanı çocukluğumuzdur” deyişini doğrulamış kızı, güzellikle bilgeliğin eşsiz buluşması Yağmur’la tanışma onuruna ermek!..
Onu bir sonraki yazımda da burada misafir etmeyi hedefliyorum.
***
Bir diğeri, Emre’nin başına gelen fecaatin nedeni: Müzik dinlemek için “Freezy” adlı bir müzik programını cep telefonunuza yüklüyorsunuz; o sizi otomatik olarak ByLock’a yönlendiriyor; böylece ByLock kullanmış oluyorsunuz!..
Dehşete ve kâbusa bakar mısınız?! Telefonunuzda ByLock yok, kurulu değil, ama siz ByLock “kullanıcısı” sayılmaktasınız!..
Konuyu neredeyse bir ilkokul öğrencisi düzeyinde anlaşılır kılarak anlatan bilirkişi, bu usulle herkes ByLock kullanıcısı tespit edilebilir dese de heyeti ikna edemedi! Bize “kırın cep telefonlarını, dönün taş devrine” dedirten hadisenin, daha “net” söylemek gerekirse, Tarkan’ın “Kuzu Kuzu” şarkısının Emre’ye bedeli, tutukluluğa devam!..
***
Son olarak da şu fani dünyada kendisini tanımış olmaktan büyük onur ve gurur duyduğum canım kardeşim Murat Sabuncu’nun söyledikleri var.
Mahkeme heyetine, ara karar aynı, savcı mütalaası aynı, son anda elinize ulaştırılan ve bize Silivri yolu tutturmanın fermanı olan “yeni” belgeler aynı dedikten sonra söyledikleri…
Şu:
“Sokrates, savunmasının son bölümünde ‘ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz’ der… Aynısını tekrarlıyorum! Bu duruşma sonrasında ben Silivri’ye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu ise tarih yazacak!..”
O halde biz de bakalım tarih ne yazar; yazarsa nasıl yazar?..
***