Başkan’ı da güncellesenize!
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Meclis’te Çanakkale Savaşı anması münasebetiyle gerçekleştirilen tiyatro gösterisinde kadın oyuncuların sahne almasını engellemesinin, kadınla erkeğin...
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Meclis’te Çanakkale Savaşı anması münasebetiyle gerçekleştirilen tiyatro gösterisinde kadın oyuncuların sahne almasını engellemesinin, kadınla erkeğin asansöre yalnız binmesi halvettir fetvası ile hiçbir mahiyet farkı yok. Ruh, aynı ruh…
Derece farkı var tabii. Kahraman’ın derecesi yüksek! O yüzden ona karşı bir “güncelleme” lafzının ağızlara alınması mümkün olmuyor!..
Asansör fetvasına esip gürlemiş ve bu gürlemeye ek olarak “İslam’ın güncellenmesi” gerektiğini gündeme getirmiş Cumhurbaşkanı’ndan, partinin “İsmail Abi”sinin “güncel”e aynı ölçüde fersah fersah uzak çağdışı tavrı karşısında tık yok.
Asansör fetvacısından da duyabilirdik pekâlâ, kadının tiyatro yapması haram gibi bir lakırdı, değil mi?..
O zaman kuvvetle muhtemel, “güncelleme” olacaktı!..
Ve kadının sahneye çıkmasını engelleyen irade, kadını asansöre de bindirmeyebilirdi, değil mi; talihimiz varmış ki denk gelmedi.
O zaman “güncelleme” de hikâye olacaktı, kesin!..
Demek ki İslam mevzubahis olduğunda güncellenebilecekler var, güncellenemeyebilecekler var!
***
Tabii bu bilinmedik bir şey değil. İki yıl önce aynı “İsmail Abi” “Laiklik yeni anayasada olmamalıdır” demiş, bunun yol açtığı infial karşısında da herhangi bir karşılık üretilememiş, bir dolu eveleme geveleme eşliğinde “Gerçek laiklik bizde var” denilerek adeta zeytinyağı gibi üste çıkılmıştı.
Şimdi ne demiş peki Başkan Kahraman: “Bayan oyuncular çıkmıyor değil mi, aferin.”
Aferin gerçekten!..
“Kadının asansörde erkekle yalnız kalması halvet” diyene “Bunlar İslam’ın güncellenmesi gerektiğini bilmeyecek kadar aciz” diye babalanılırken, “Bayan oyuncular çıkmıyor değil mi” sorusuna sessiz sessiz “Evet Abi” dediğiniz için kocaman bir aferin!..
***
Anlaşılır bir durum: Kahraman’a söz söylemeye “İslamcılık tevellütleri” yetmiyor.
Özgür Mumcu önceki günkü yazısında gayet güzel toparlamış “İsmail Abi”nin İslamcılık müktesebatını (edincini): Tam bir “Soğuk Savaş” çocuğu o ve bu çerçevede ABD yanlısı, Sovyet Rusya karşıtı, anti-komünist bir “yerli mi yerli” İslami gençlik hareketinin (Milli Türk Talebe Birliği) lideri olarak 1960’lardan itibaren “seçkinleşiyor”.
Şimdi ona “Abi” diyenlerin kısa pantolonla dolaştığı yıllarda o, sokaklarda ABD’yi protesto eden sol gençlik hareketlerine karşı kanlı eylemlerin düzenleyicisi.
Belki 2000’ler dönümünde Başkan W-Bush’un karşısına kapitalizmi “helâlleme” vaadiyle oturulabilmiş olunmasının altyapısında bile ABD nezdinde bu “müktesebat”ın payı vardır, kim bilir!..
***