Bir anakronik zorlama olarak imam hatipler
Hafta sonu Ozan Çepni kardeşimiz Cumhuriyet’te AKP’nin gözbebeği imam hatiplerin halipürmelali üzerine nefis bir “serimleme” sundu bize. MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın performans programı...
Hafta sonu Ozan Çepni kardeşimiz Cumhuriyet’te AKP’nin gözbebeği imam hatiplerin halipürmelali üzerine nefis bir “serimleme” sundu bize.
MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın performans programı hazin verilerle dolu: İmam hatipler, başarıda son sırada. Bakanlık, 76 başarı ortalaması hedeflemiş, ama bu, 64’te kalmış.
Bakanlık, bütçesinin yarısından fazlasını dini etkinliklere ayırmış: Kur’an-ı Kerim okuma yarışmaları; hafızlık ve ezan okuma yarışmaları; Kırk Hadis etkinlik yarışmaları; “Dini Kavramlar Kitapçığı” hazırlamalar; Diyanet destekli yaz eğitim etkinlikleri, vs.
Bunca etkinliğe rağmen imam hatipler sanat, bilim, kültür ve spor faaliyetlerine katılımda sonda yer alıyor. Oysa meslek liselerinde yüzde 100, genel liselerde yüzde 90 oranında bu faaliyetlere öğrenci katılımı...
Demek ki ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar hayatın nabzını ne imam hatipten yana attırabiliyorlar, ne de bu okullardaki çocuklara “zamanın ruhu”nu yakalama yolunda bir formasyon kazandırabiliyorlar.
“Dindar nesil” diye tutturdukça, bırakın yeni kuşakları dindarlaştırmayı, dindar neslin çekirdeği denilebilecek imam hatipleri bile yetersizlik batağına sürüklemiş durumdalar.
İnsanlığın bugününe ilişkin genel evrensel bir sorunu “geriye doğru” okuyup değerlendirmekten kaynaklanan bir “anakronizm”in (zaman-dışılık) payı olduğunu da düşünüyorum ben bu hazin tabloda...
Bu iktidara “akıl takımı” olanların önemli bir kısmı, 1990’ların başında küresel kapitalist ekonomi-politik açılımla birlikte düşünce dünyasına egemen olan, Batı çıkışlı “postmodern” dalganın “nimet”lerinden de yararlanma yoluna gittiler.
Postmodern...