Bir “İslami paganizm” figürü olarak Erdoğan
Neil Postman’la Camille Paglia’nın unutulmaz bir sohbeti vardır (1991). “Harper’s Magazine”, onları New York’ta bir lokantada buluşturup konuşturmuştur. Konuşma, yazılı kültür çocuğu...
Neil Postman’la Camille Paglia’nın unutulmaz bir sohbeti vardır (1991). “Harper’s Magazine”, onları New York’ta bir lokantada buluşturup konuşturmuştur. Konuşma, yazılı kültür çocuğu Postman’la görsel kültür çocuğu Paglia arasında müthiş bir “münazara” olarak şekillenir. Fakat bu “kaliteli tartışma”nın asıl konusu dindir (Türkçesi için bkz. “Birikim”, Sayı: 63, Temmuz 1994, Çev. Osman Akınhay).
“Televizyon: Öldüren Eğlence” yazarı (Ayrıntı Yayınları, 1994) ve kitap "savunman"ı Postman, günümüz görsel kültürünün kitabi dinlerin içsellik ve derinliğini, dolayısıyla kutsallığını kaybettirip onları alabildiğine dünyevileştirdiği iddiasındadır. Televizyonlu bir hayatın içine doğmuş kültür eleştirmeni Paglia ise televizyonun, Hristiyanlığın özellikle Katoliklikte belirginleşen “paganik” yönüne hitap ederek aslında dünyevileşmeye değil dinselleşmeye yol açtığı kanısındadır.
Paglia’ya göre, 20’nci yüzyıla damgasını vuran sinema da, televizyon da, pop kültür de ikonlar, ikonalar yaratmak, yaymak, benimsetmek anlamında “kutsal”ı yeniden var eden “pagan” pratiklerdir. Televizyonla birlikte kutsallığa temel oluşturan ruhsal aşkınlık duygusunun yitip gittiğini söyleyen Postman’ın aksine Paglia için televizyonla birlikte kutsal, her yerdedir.
***
Ben bu tartışmada Postman’a yakın düşerim. Ancak Paglia’nın söylediği her şeyin kategorik olarak reddedilebileceği noktasında da değilim.