Cesareti esaretten ayıran ‘C’
24 Temmuz’da başlayan ve beş gün devam eden duruşmalar vesilesi ile kaydetmiştik, şimdi bugün için de tekrarlayalım: Böyle günler, Cumhuriyet’in bir gazete olmaktan öte “Şiir” olarak okunur...
24 Temmuz’da başlayan ve beş gün devam eden duruşmalar vesilesi ile kaydetmiştik, şimdi bugün için de tekrarlayalım:
Böyle günler, Cumhuriyet’in bir gazete olmaktan öte “Şiir” olarak okunur olduğu günlerdir!..
***
Cumhuriyet, Türkiye’nin namusudur!
Cumhuriyet, 15 Temmuz’u “Allah’ın lütfu” sayıp 20 Temmuz’da sivil darbe yapanlarca esir alınmak istendi.
Esareti teslimiyete dönüştürmek, ilerletmek, vardırmak istiyorlar.
Buna imkân olmadığı, 24 Temmuz’da başlayan duruşmalar boyunca hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya serildi.
Esarete cesaretle direnildi.
Cesaretin olmadığı yerde esaretin boy verdiği bilinerek direnildi.
Sadece, ama sadece cesaretin esarete panzehir olduğu bilinciyle direnildi.
Esaretle cesareti birbirinden ayıran tek harf, Cumhuriyet’in “C”sidir inancıyla direnildi!..
***
Bugün de Cumhuriyet, “Cesaret” olup yağacak dinbazbezirgân saltanatlarını sürdürmek uğruna tüm toplumu zapturapta alarak hâkimiyeti kayıtsız- şartsız itaatte bulanların üzerine…
Neredeyse bir yıla varacak tutukluluğunun başında, gözaltı sürecinde savcının karşısına ilk çıktığında, “Halkımızın ve okurlarımızın önünde saygıyla eğiliriz,başka kimsenin de önünde eğilmeyiz” demiş Murat (Sabuncu)…
Yine dimdik girecek mahkeme salonuna aslanlar gibi, tüm direngenliğiyle, ve vakur, güleç, bize el sallayacak!..
Akın (Atalay) yine o telaşsız, rahat ve müşfik yüzüyle, dikkatle izleyecek duruşmayı... Ve gerek duyarsa hak, hukuk, adalet adına sadece kendisini ve gazetesini değil, Türkiye’yi de savunmak üzere önceki duruşmada yazdığı “hukuk destanı”na birkaç yaprak daha ekleyecek!..
Kadri (Gürsel) her zamanki gibi o asil ciddiyeti, duru sevecenliği ve medeni gözü pekliğiyle yine soluk olacak Silivri’den dünyaya, yerelden evrensele, “Gazetecilik suç değildir” diye…
Yeryüzüne “Güzel Türkiye”yi gösterircesine!..
Ve Ahmet (Şık), adeta bir epik cesaret nişanesi gibi, İngiliz Kralı “Uzunbacak Edward”a yenilginin en acısını tattıran İskoç özgürlük savaşçısı “Cesur Yürek” William Wallace’ın ruhunu canlandırıp şarkısını Türkçe okuyacak bize!..