El Ele Dolaşmayın Şu Stüdyoda!
Gündüz ekrana bakanlar Türkiye’nin kafayı evlilikle bozduğunu rahatlıkla düşünebilir. Çünkü reytinge hükmeden iki “ana” program var. Seda Sayan’lı “Evleneceksen Gel” (Show TV) ve “Esra...
Gündüz ekrana bakanlar Türkiye’nin kafayı evlilikle bozduğunu rahatlıkla düşünebilir. Çünkü reytinge hükmeden iki “ana” program var. Seda Sayan’lı “Evleneceksen Gel” (Show TV) ve “Esra Erol’la (Evlen Benimle)” (Fox).
Türkiye bu iki programı “Müge Anlı ile Tatlı Sert”i (ATV) eda ettikten sonra izliyor. Seda ve Esra, adeta saç saça-baş başa olmaktan kaçınıp seyri kardeş payı yapan iki bacı misali, art arda seyirci karşısına çıkıyorlar. Seda’nın programı (özetinden sonra) 13.30’da başlayıp 16.30’a kadar üç saat yayında. O “Allahaısmarladık” deyince Esra’nın programı başlıyor ve saat 19’a kadar yayında kalarak memlekette evlenmek isteyen çiftleri buluşturup, tanıştırıp, anlaştırıp, “dünya evi”ne sokmak için ne gerekiyorsa yapıyor.
Teşbihte hata olmaz: “Türkiye”, kahvaltıdan sonra “koca”sını işe uğurlar uğurlamaz kahvesini yapıp koltuğuna kurularak ekranın karşısına geçince, akşam “bey” eve dönüp Haberler’i açana kadar yaklaşık 9 saat üç “patroniçe”nin kollarına bırakıyor kendini. “Müge-Seda- Esra” bunlar…
Programların son ikisi arasında süreklilik bariz, ama aslına bakılırsa ilk programla diğerleri arasında da ilinti yok değil. Müge Anlı’nın programı, denilebilir ki izdivaca endeksli ve hevesli hayatımızın esasında ne kadar kırık-dökük olduğuna işaret eden, bunu yaparken de genellikle izdivaç temelli veya izdivaç arayışlarına dayalı hüzünlerin, acıların, ölmeöldürmelerin teşhirini ve seyrini zevk kılan (“pornografik”) bir yapım. O programda kırıladöküle orta yere boca edilmiş her şeyin “halının altına süpürülüp” sırları düşmüş izdivaç aynasının parlatılarak tekrar yüzümüze tutulduğu programlar da diğer ikisi…