Hangi Abdülhamid?
AKP Türkiye’sinin dinbaz-politik seyir defterinde Sultan İkinci Abdülhamid’e nur yağan günlerden geçiyoruz. “Yeni Türkiye”ye tarih icat etme yolunda Abdülhamid Osmanlı’sı adeta nirengi noktası...
AKP Türkiye’sinin dinbaz-politik seyir defterinde Sultan İkinci Abdülhamid’e nur yağan günlerden geçiyoruz.
“Yeni Türkiye”ye tarih icat etme yolunda Abdülhamid Osmanlı’sı adeta nirengi noktası alınmakta.
Bu faaliyette topraklarımızın tarihsel akışında hem önü açılan, hem de “parantezlenen” kesitler var. Bunlara daha önce bir başka yazımızda değinmiştik. Ama tabii en kapsamlı operasyona tâbi tutulan tarihsel alan, Osmanlı dönemidir. Orada “Kuruluş” miti, şu ara hayli revaçtaki “Diriliş Ertuğrul” dizisi ile de alabildiğine abartılı (ve de yalan-yanlış) kanırtılıp duruluyor.
Ama mesela Niğbolu’da birleşik bir haçlı gücünü (bir anlamda son haçlı seferini) devirerek eşsiz bir başarıya imza atmış olsa da nihayetinde Timur’a yenilerek imparatorluğu bir kargaşa ve karışıklık (“Fetret Devri”) içine sokmuş Sultan I. Bayezid (Yıldırım) üzerine tıs yok.
Aynı doğrultuda hiç şüphesiz 15’inci ve 16’ncı yüzyıllar baş tacı edilirken “tagayyür ve fesâd”la (bozuluş ve kargaşa) tanımlanan 17’nci yüzyıl tukaka edilecektir.
Keza, 18’inci ve 19’uncu yüzyıllara gelindiğinde de muazzam bir “aç-kapa”, “kapa-aç” ameliyesi eşliğinde parantez-parantez bir tarih inşası gerçekleştirilecektir!.. Lale Devri, III. Ahmed, Damat İbrahim Paşa, III. Selim, II. Mahmud, Tanzimat, Meşrutiyet(ler), Kanun-i Esâsi, Mithat Paşa, İttihatçılar, bu anlayışla elbette Osmanlı mirasımızın paranteze alınacak unsurlarıdır.
Kanun-i Esâsi’yi rafa kaldıran, Meşrutî-parlamenter arayışlara ket vuran ve istibdadı (despotizm) hâkim kılan Abdülhamid’in ise İslâmcılık ve Batı-karşıtlığı vurgusuyla elbette önü açılmaktadır. Dolayısıyla “Ulu Hakan” mı “Kızıl Sultan” mı tartışması da artık bitmiştir. Abdülhamid, pırıl pırıl parlatılmaktadır.
Bu çerçevede Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu’nun şu ara hayli tartışma koparan “Parlamentersistemcanımızayetti” sözü,özellikle başkanlık sistemi için referanduma giden yolda tabii ki AKP’ye “ilaç”tır. CHP ise sarf ettiği sözler nedeniyle Abdülhamid’in torununa ateş püskürdü. (Yine de dedesinin yaşadıkları doğrultusunda torun Osmanoğlu’nun çıkışının gayet anlaşılır bir duygusal, “öznel” tepki olduğunu da belirtmeden geçmemek gerekir.)