‘Kardeş Vatan’ Kıbrıs’tan sevgilerle!
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) tarafından düzenlenen “Yüksek Öğrenimde Global Eğilimler ve Kıbrıs” başlıklı uluslararası konferansın açılış panelinde...
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) tarafından düzenlenen “Yüksek Öğrenimde Global Eğilimler ve Kıbrıs” başlıklı uluslararası konferansın açılış panelinde davetli konuşmacı olarak iki günlüğüne Kıbrıs’taydım. “Yavru Vatan” değil, Kardeş Vatan, Dost Vatan, Sevgili Vatan Kıbrıs’ta!..
“Yavru Vatan”, herkesin malumu, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra yaygın kullanıma girmiş bir tabir. Ama giderek Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkinin sorunlu “asimetri”ye, bir ülkeden diğerine küçümseyici, rencide edici ve ezici bir eşitsizliğe seyrinin de “zikrî” yansıması addedilegelen bir tabir. Belki pek çoğumuz tarafından herhangi bir kasıt taşımaksızın kullanılıyor olsa da siyaseten olduğu kadar ahlâken de yanlış bir tabir…
Çünkü “ana vatan” Türkiye ve “yavru vatan” Kıbrıs algısı, ikinciden yana bir yetersizliğin, her daim bir yardıma muhtaçlığın içkinliğini aksettiriyor. Kendinizi Kıbrıslı Türklerin yerine koyabildiğinizde, onlarla duygudaşlık kurabildiğinizde bunu anlıyorsunuz. Ortada 30 yılı aşkın süredir her türlü uluslararası engel, kısıtlama ve güçlük karşısında ayakta durmaya çalışan bir toplum, bir ulus, bir devlet, bir ülke var. Evet, doğru, Türkiye bu topraklar için kan döktü ve şimdi de dünyada tanınması olmayan bu ülkeye ekonomik ve politik olarak en büyük destek o… Fakat bu fedakârlığı adeta diyet ödetircesine bir “üst-ast” ilişkisine devşirmek, paternalist, hatta ondan öte “patrimonyalist” bir sahiplenmeye dönüştürmek de kabul edilebilir bir durum değil. KKTC halkı bunu hak etmiyor.
Hak etmiyor, çünkü karşımızda gerek evrensel-insani değerler, gerek sivil-liberal ilişkiler, gerekse seküler-demokratik ilkeler açısından baktığınızda Türkiye’ye taş çıkartacak olgunlukta bir halk var. Aslında Kıbrıs Türk toplumu en çok bu bakımdan Türkiye açısından bir kıymet ve esas bu yönde üzerine titrenmeli, paternalistçe bastırılmak yerine “diplomatikçe” öne çıkartılmalı!..