Katalan solcuları Türkiye’ye nasıl bakar?
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Barselona’daki saldırıdan sonra orada İslamofobi’yi köpürtmek isteyenlere aman vermeyen “Sol”un hakkını teslim etmiş. Tabii esas vurgusu...
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Barselona’daki saldırıdan sonra orada İslamofobi’yi köpürtmek isteyenlere aman vermeyen “Sol”un hakkını teslim etmiş.
Tabii esas vurgusu, İslamofobik “Beyaz ırkçılık” ve faşizmle “IŞİD karası”nı buluşturmak, onları “simbiyotik” (birbirinden beslenen) bir ilişkiye sokmak.
Twitter mesajında diyor ki “Barselona’da İslam karşıtı gösteri düzenlemek isteyen faşist bir grubu, sol görüşlü Katalan örgütlerin temsilcileri ve halk engelledi”.
Devamla, sol görüşlü göstericilerin, “Faşistler dışarı”, “Halklar arasında dayanışma”, “Ne DEAŞ ne Faşizm” pankartları taşıdıklarını da aktaran AB Bakanı, “Bu olay bize DEAŞ ve Avrupa’daki ırkçıların birbirini nasıl beslediğini gösteriyor” şeklinde de not düşmüş.
***
Çelik’in Barselona’da Katalan solcularının kendi ırkçılarına ve kendi topraklarındaki faşizm tezahürlerine karşı Müslümanlığın ve Müslümanların arkasında durmalarından duyduğu mesut bahtiyarlığı bozmamayı dileyerek soralım:
Acaba Katalan solcuları bizim topraklarda olup bitenler karşısında kimlerin yanında olur, arkasında dururdu?
Kendi cevabımı vereyim:
Aynı Katalan solcuları, bu topraklarda şimdi açlık grevinin 167’nci gününde ölümün eşiğine gelmiş Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yanında olacaktır, hiç kuşkunuz olmasın!
Aynı Katalan solcuları bu topraklarda düşüncelerini yazdıkları, halkın haber hakkını savundukları için zindanlara attığınız, kahir ekseriyeti solcu-sosyalist gazetecilerin arkasında olacaktır, hiç kuşkunuz olmasın!