Kurgudan korkuyorsan, gerçeğin korkunç demektir!
Henüz yayına girmeden tanıtım aşamasında “Avlu”nun başına gelenler, AKP iktidarında dizilerin şamar oğlanına çevrilmiş olmasının ilk örneği değil. Son örneği de...
Henüz yayına girmeden tanıtım aşamasında “Avlu”nun başına gelenler, AKP iktidarında dizilerin şamar oğlanına çevrilmiş olmasının ilk örneği değil. Son örneği de olmayacak.
Başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda “Muhteşem Yüzyıl”a “tel’in ve tenfir” yağdırarak kitleleri diziyi yuhalamaya sevk etmesi, bu işin miladıdır denilebilir. Balık baştan koktuğu için durumdan vazife çıkaran her merci ya da makam (başta RTÜK), o gün bugün diziler üzerinde “Demokles’in kılıcı” olmayı sürdürüyor.
Erdoğan, “Muhteşem Yüzyıl”ı, “Ecdadımızı ayağa düşürdüler” diyerek hedef göstermişti. Onun, meydanlarda bir siyaset panzeri gibi sarf ettiği sözler karşısında kendinizi dizinin yapımcılarının yerine koyun! Neler hissederdiniz?!
Buna rağmen “Muhteşem Yüzyıl”ı kotaranlar gayet sakin, olgun ve “medeni” karşıladı bu orantısız güç kullanımını... İşlerini hiç ödün vermeden yapmaya devam edip son noktayı dahi zirvede görerek gerçekten “muhteşem” bir final yaptılar.
Aslına bakılırsa meydanlardaki şakşakçıların dışında kimse (muhafazakârlar dâhil) tınmadı “Muhteşem Yüzyıl”ın resmi ağızlardan tu kaka edilmesini… Ama o ağızdan kuvvet ve ilham alan irili ufaklı resmi zevat fırsat buldukça dizi sektörüne yönelik “istemezük”çü babalanmalara yeltendi durdu.