Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu
Türkiye’de devlet marifetiyle şekillenmiş kapitalizmin cismani karşılığı Vehbi Koç üzerinden kurguladığı tatlı romanında Erol Toy, “Çokzade Fehmi”nin yükselişini anlatırken...
Türkiye’de devlet marifetiyle şekillenmiş kapitalizmin cismani karşılığı Vehbi Koç üzerinden kurguladığı tatlı romanında Erol Toy, “Çokzade Fehmi”nin yükselişini anlatırken “gazete ve kapitalizm” ilişkisi açısından çarpıcı şu satırlara da yer verir:
“Gazeteler, ancak reklamların gelişmesiyle sanayileşirler. Sanayileştikleri anda da reklam; kâğıt, makine ve öteki araçlar öneminde yer alır. Çünkü gazeteciyi de besleyen ana madde haline gelir. Bordrolar ona göre düzenlenir. Borçlanmalar hep buna dayanır. Öyle olduğunda, reklamın kesilmesi korkusu, her şeyin üstüne çıkar. Kendini tümüyle reklama dayamış bir basın, reklam verenin tüm isteklerini yerine getirmek durumunda kalır. Yoksa yaşayamaz” (E. Toy, “İmparator”, 1974
[17. Baskı], s. 132).
1950’li yıllar Türkiye’sinin gerçekliğine karşılık gelen bu kurgusal izlenimden, bugüne ait taze bir izlenime sıçrayalım. Yayın faaliyetine yarın nokta koyacak Gazete HaberTürk’ün sahibi Ciner Holding adına yazılı açıklama yapan yönetim kurulu başkanı Mehmet Kenan Tekdağ, şunları kaydetti iki gün önce:
“20. yüzyılın büyük çoğunluğunda en önemli kitle iletişim aracı gazetelerdi. Bununla birlikte kitle iletişim araçları teknolojisinde meydana gelen olağanüstü gelişmeler (televizyon, internet, mobil iletişim teknolojisi) gazetelerin yazılı baskısının 21. yüzyılda sürdürülebilir bir geleceği olup olmadığı konusunu gündeme getirdi.Önlenemez tiraj düşüşleri, diğer taraftan medya ekosisteminde yazılı basının aldığı reklam payının düzenli kayba uğraması gibi sebepler [dünyada] yüzlerce gazeteyi yazılı baskılarını sonlandırmak mecburiyetinde bıraktı. Son beş yılda ülkemizde de gazetelerin yazılı baskılarının tirajı düzenli olarak düşmekte, reklamdan aldığı pay düzenli olarak azalmakta, buna mukabil baskı maliyetleri sürekli artmakta iken televizyon ve internet mecralarının erişim ve reklam payı düzenli olarak yükselmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak yazılı basın faaliyetlerimizi 5 Temmuz 2018 itibarıyla sonlandırmaya karar verdik”.
***
Türkiye demek ki “gazete sanayii”ni hepi topu 70 yılda tüketti. “Çokzade Fehmi”den “Cinzade Turgay”a kadar, reklam diye diye 1950’lerden itibaren şişti de şişti bu sanayi ve şimdi yine reklam diye diye sönmekte…
Elbette bir bakıma hepimiz dönülmez akşamın ufkundayız!..
***
İnsanın haber-bilgi-düşünce ihtiyacının endüstriyelleşmesinde geldiğimiz nokta bu… “Matbaa kapitalizmi” bitti, “dijital kapitalizm”le yola devam ediyoruz; “Gutenberg galaksisi” tarihe karıştı, “Bill-Gates galaksisi”nde gün tüketiyoruz.
İnsan dünyasını iletişim deneyimi açısından tarihsel olarak 3 “galaktik” aşamaya ayırmak mümkün: “Homeros Galaksisi”, “Gutenberg Galaksisi”, “Bill-Gates Galaksisi”. İletişimin “çıplak söz”, yani mitos, destan, deyişe (sözlü kültüre); yazılı basılı materyal, yani kitap, dergi, gazeteye (yazılı kültüre); ve ister söz, ister yazı, ister hareket olarak elektronik görüntüye (görsel kültüre) dayandığı tarihsel aşamalar…
Yazılı kültürün insan yaşamına hâkim olmaya başladığı 15’inci yüzyıl ortasından bunun “sonunun başlangıcı”nı işaret eden 20’nci yüzyıl ortasına (televizyonun kitleselleşmesine) dek, iletişimin öznesi kitap, dergi ve en önemlisi gazete idi.
Gazete, “Gutenberg Galaksisi”nin iletişim şahikasıydı. Şimdi ise, en son HaberTürk hadisesinde de olduğu üzere,
o “Galaksi”nin yıkımına şahitlik ettiğimiz mecra…
***