Siyasi Dinbazlık, Seküler Dindarlık
Türkiye’de din adına orta yerde yapılıp edilenleri dindarlık tezahürü olmaktan ziyade “dinbazlık” olarak değerlendiriyoruz bir süredir ve bunun kabul gördüğünü de fark ediyoruz. Dindarlık toplumsal ve...
Türkiye’de din adına orta yerde yapılıp edilenleri dindarlık tezahürü olmaktan ziyade “dinbazlık” olarak değerlendiriyoruz bir süredir ve bunun kabul gördüğünü de fark ediyoruz.
Dindarlık toplumsal ve kültüreldir. Dinbazlık (ister siyasi iktidardan gelsin, isterse sıradan insandan) politik ve ideolojik.
Dindarlık kendiliğindendir, dinbazlık zorlama. Dindarlık içtendir, dinbazlık içten pazarlıklı. Dindarlık sakin ve müşfiktir, dinbazlık haşin ve meşum… Dindar bir kalpten çıkan sabah ezanı, kundaktaki bebeği ürkütmemeye dikkat eden bir yumuşaklıkla, kulakları ve ruhları okşayan bir ses tonuyla sızar evlere.
Dinbaz kalpten çıkan sabah ezanı, Türkiye’yi “Osmanlı’nın reklam arası”, hatta “Dârülharp” sayanların intikamcı motivasyonuyla “Kalkın zındıklar, horul horul uyumayın” dercesine tehditkâr, çoluk çocuğun da uykuda yüreğini ağzına getiren ses tonuyla sarsar evleri…
Türkiye’de iktidarın alâmetifarikası dinbazlıktır. Ve “imam-cemaat” doğrusal orantısı icabınca bu dinbazlığın toplumun içinde, sokakta, okullarda karşılıkları da hanidir mevcut. Örnek çok ama galiba en karakteristiği kız öğrencilerine “Başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz mubah” diyerek Özgecan Aslan cinayetine buradan göndermede bulunan öğretmendir denilebilir.