Türkiye İşçi Partisi ve Kürt sorunu
Bugün köşemi, lafı hiç uzatmadan kıymetli bir okuruma bırakmak istiyorum!.. *** “Tayfun Bey, 15 Aralık 2017 Cuma günü Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘Kürdistan yasağı, yangına benzindir’...
Bugün köşemi, lafı hiç uzatmadan kıymetli bir okuruma bırakmak istiyorum!..
***
“Tayfun Bey, 15 Aralık 2017 Cuma günü Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘Kürdistan yasağı, yangına benzindir’ başlıklı yazınızı okudum. HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir’in ‘Ben, Kürt halkının bir evladı olarak, Kürdistan’dan gelen bir temsilci olarak’ ifadelerinden dolayı ceza almasını eleştirmiş ve geçmişte sadece ‘Kürdistan’ sözcüğü üzerinden değil ‘Kürt’ ve ‘Kürtçe’ üzerinden de korkunç, acı ve yakıcı sonuçlara yol açmış bir mesele ile karşı karşıya olduğumuzu sosyolog İsmail Beşikçi örneği üzerinden değerlendirmişsiniz.
Ben de Türkiye İşçi Partisi (TİP) örneğini hatırlatmak istedim.
13 Şubat 1961’de 12 işçi/sendikacı, işçilerin de bir partisi olması düşüncesiyle Türkiye İşçi Partisi’ni kurdular. Bir yıl geçmeden Mehmet Ali Aybar’ı Genel Başkanlığa davet ederek, sol/sosyalist aydınlar ile işçilerin buluşmasının yolunu açtılar.
Türkiye İşçi Partisi bu dönemde programını yazıp tüzüğünü yenileyerek işçi sınıfının partisi olmak yolunda adımlar attı.
1965 seçimlerinde parlamentoya girmesi ile birlikte demokrasi mücadelesindeki etkisi arttı.
Türkiye İşçi Partisi, Kürt sorununun açık tartışma platformuna önce ‘Doğu Meselesi’ olarak girmesini sağladı. Ardından gelen Doğu Mitingleri, sorunun, tartışma boyutundan çıkarak maddi bir gerçeklik olarak görülmesinde önemli bir rol oynadı. Hiç kuşkusuz en önemli adım, 1970 yılının 29-31 Ekim tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen T...