Ümmetin ‘Facebook’ gafleti
Mısır’da bir imam, sabah ezanında zikredilen “Essalatuhayrun minen nevm”, yani “Namaz, uykudan hayırlıdır” ifadesini “Essalatuhayrunminfacebook” olarak...
Mısır’da bir imam, sabah ezanında zikredilen “Essalatuhayrun minen nevm”, yani “Namaz, uykudan hayırlıdır” ifadesini “Essalatuhayrunminfacebook” olarak değiştirmiş; “Namaz, ‘Facebook’tan hayırlıdır” diye!..
Tabii müftülük, ilahi iradeye teslimiyet çağrısı demek olan ezana böylesi şahsi bir iradi müdahaleyi hoş karşılamayıp imamı görevden almış. Ama sanırım kimse imamın kötü bir niyeti olduğunu ileri sürmemiştir. Bilakis o, günümüz dünyasının gerçekliği karşısında dinin durumuna ilişkin kendince endişe verici gözlemlerini ilginç bir tepkisel yorumla dışa vurmuş sayılabilir.
Bilindiği üzere ifade, uykudayken sabah ezanını duymayan Hz. Muhammed’i sitemle uyandırmış olan Bilal-i Habeşi’ye ait ve o, Peygamber’e hem de hiddetle “Essalatuhayrun minen nevm Ya Resulallah” demiş. Peygamber bu “çıkışma”yı o kadar beğenmiş ve benimsemiş ki Bilal’in bunu ezanda hep söylemesini istemiş.
Dolayısıyla ifade, günün yorgunluğundan derin bir uykuya yatıp namaz için uyanmakta zorlanan Müslümanlara uyarı olarak sabah ezanında yerini almış. Gelgelelim bugün aynı Müslümanlar sabah namazını uykuya daldıkları için değil, sabaha kadar siber ortama, internet, “Facebook”, “Twitter”a takıldıkları için kaçırıyorsa ne denilebilir ki başka?! İmamımız işte bu yeni “gaflet” karşısında ezanda böylesi bir “modifikasyon”a gitme gereği duymuş. Tayyip Erdoğan’ın bir ara siyasi korkularla hedef aldığı “Facebook”u, o da dini kaygılarla hedef almış.
Tabii burada hedef tahtasına oturtulanın daha genel çerçevede “popüler kültür” olduğu söylenebilir. Çünkü internet artık popüler kültürün ana mecrası… Ve bu bakımdan din ulemasınca gösterilen tepkilerle ilk kez karşılaşmadığımız da not edilmeli. Mesela eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da şu ilginç görüşleri kaleme almıştı: “Bugün artık dine ve dindarlığa kültürel bağlamdaki asıltehdit, pozitivist veya teorik bazdaki ateist mülahazalardan değil, gündelik hayat akışının ürettiği popüler kültürden; bu kültürün manevî, dinî ve ahlakî değerleriaşındırmasından ve toplumları tüketim kitlelerine dönüştürme çabasından gelmektedir” (“Diyanet”, Sayı: 182, 2006).
Bir bakıma aynı kapıya çıktığı söylenebilecek iki ifade: Uyku yerine artık “Facebook”un namaza engel oluşturması gibi, ateizm yerine de “popüler kültür”ün dine tehdit oluşturması…