Bakliyatta dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerekiyor
Bakliyat halkımızın ana gıda ürünlerinin başında geliyor. Ne var ki nüfusumuz artarken bakliyat üretimi geriliyor. Üretim talebi karşılayamadığı için yurt dışından giderek daha fazla bakliyat...
Bakliyat halkımızın ana gıda ürünlerinin başında geliyor. Ne var ki nüfusumuz artarken bakliyat üretimi geriliyor. Üretim talebi karşılayamadığı için yurt dışından giderek daha fazla bakliyat ithal etmeye başladık.
Bakliyatta üretimin artacak yerde gerilemesinin arkasında iki önemli neden var. Bakliyat ekilen alanlar daralıyor. Bakliyat üretmek isteyenler giderek azalıyor.
Tarım Ürünleri Hububat, Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER ) Başkanı İsmet Aral’ın açıklamalarına göre; 1994 yılında 20 milyon dekar olan bakliyat ekim alanı yüzde 65 azalarak 7 milyon dekara geriledi. Bakliyat üretimi artacak yerde yüzde 41 oranında azaldı. Bakliyat ve pirinçte iç pazar büyüklüğü 2017 yılı sonunda yaklaşık 8 milyar TL büyüklüğünde. Toplam pazarda bakliyatın payı 8 milyar TL. Pirincin payı 3 milyar TL.
2017 yılında nohut üretiminde büyük gerileme oldu. Hava şartlarının kurak geçmesi sonucu taneler büyüyemedi. Verim düştü. İri nohut üretimi azaldı. Fasulye ve kırmızı mercimekte üretim bir önceki yıl seviyesinde iken yeşil mercimekte üretim artışı sağlanamadı. Yeşil mercimekte üretim açığı Kanada’dan mercimek ithalatı ile kapatılabiliyor.
Fasulye üretimi talebi karşılayabiliyor. Pirinçte ithalat gereği giderek yok oldu. Nohut ve yeşil mercimek ithalatı devam ediyor.
Kanada ve ABD bakliyat üretimine 1990’lı yıllardan sonra önem verdi. Kanada yeşil mercimekte dünyanın bir numaralı üreticisi olmayı başardılar. Kanada ve ABD bakliyattaki yüksek verime dayalı olarak maliyet fiyatlarının ucuz olması ile piyasayı ele geçirdiler.