Dostluk da düşmanlık da, duruş iledir
Bu yazıyı; sadece belli bir toplumu ya da belli mekânları, genelleme yaparak, dost veya düşman kabul etmenin bazı sakıncalarını ifade etmek için kaleme almayı düşündük. Dostluk, sadece sözden ibaret bir durum...
Bu yazıyı; sadece belli bir toplumu ya da belli mekânları, genelleme yaparak, dost veya düşman kabul etmenin bazı sakıncalarını ifade etmek için kaleme almayı düşündük.
Dostluk, sadece sözden ibaret bir durum değildir. Dostluk, bedel ve fedakârlık ister. Aksi halde her şey hayalden ve güzel sözden ibaret olur ki bu hem israf hem de yalandır. Her meselede olduğu gibi dostluk meselesinde de amel defterimizi ecirle doldurma gayreti içinde olmalıyız.
İnsanların önünde ya da arkasında veya karşısında olmak değil yanında olmak esastır. Yanında olduğumuzda; hatalarını düzeltir, doğrularına ise destek oluruz. Arkada olan, arkadan vurur; önünde olanın ise çoğu zaman karşıda durma ihtimali vardır. Bu yüzden aslolan yan yana olmaktır.
Abdülvahap Hocamızın ifadesi ile “insanları sevmek için de dövmek için de onları kucaklamak yani onlara yakın olmak esastır.”
Fakat yine de insanların durduğu yerden çok duruşunun önemli olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bir insan, yanımızda durup bizden görünebilir. Fakat söz, fiil ve eylemleri ya da eylemsizlik ve ihmalleri, düşmanlarımızın işine yarayabilir. Bu durumda böyle bir kimsenin bizim safımızda yer aldığını söylemek mümkün değildir.
Dostluğun ve düşmanlığın arası yoktur. Bir kimse ya dosttur ya da düşmandır. Aksi halde münafık olur. Yine bir kimse ya haktan yanadır ya da batıldan yana. Hakkın yanında yer almayan kimse tarafsız değil batıldan yana olmuş olur. Hak için çalışmayan kimse de dolaylı olarak batıla hizmet etmiş olur. Yine dost olmayan ve dostunun yanında yer almayan kimse, düşmandan yana olmuş olur.
Dostluk veya düşmanlık, bir kabile ya da bölgeye göre olmaz. Nice iyi insanlar içinde kötüler olabileceği gibi nice düşman içinde kalmış dost da olabilir. Bu yüzden genelleme yapmak yanıltıcı olabilir. İnsanları sınamak ve onlara birkaç kez fırsat vermek gerekir.