Ama kimin Atatürk’ü?
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine...
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine hulasa her şeye karışır.” CHP Mebusu Feridun Düşünsel ise; “Bütün Avrupa faşizmin cihana getirdiği emniyet ve neşe ile ona doğru atılırken faşizmin bu suretle sanki pek tehlikeli bir şeymiş gibi görülmesi beni derin düşüncelere, üzüntüye sevketti” diyordu.
Sonra düşmana karşı istiklal mücadelesi vermiş bu milletin hemen her şeyine karıştılar. İçilen suya, oturulan yere, ibadethanelerine, diline, dinine, tarihine, giyimine, müziğine hemen her şeyine…
Sonra Atatürk’e mevlit yazdılar. Sonra Türk Kur'an, milli iman, Türkçe ezan, Türkçe hutbe, Türkçe namaz, kısacası milli bir din ve milli ibadet…