Düşün bu milletin yakasından!
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine...
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine hulasa her şeye karışır.” Karıştı da!
Dilimize, dinimize, mabedimize, ezanımıza, giyimimize, sakalımıza, bıyığımıza, kültürümüze, tarihimize, değerlerimize, namusumuza, şerefimize her şeye karıştı. Ve mani oldu.
Buna rağmen;
Biz kaldırdık, onlar bıraktı. Biz sarıldık onlar itti. Biz çalıştık onlar yedi. Biz yaptık onlar yıktı. Biz kazandık onlar harcadı. Biz “ istiklal” dedik onlar istikbal dedi. Biz “millet” dedik onlar ABD dedi. Biz öldük onlar yaşadı.
Doksan yıldır laiklik, çağdaşlık, modernizm dediler de başka bir şey demediler. Bugün kitlesi, meydanlarda tek bir icraatını dahi sayamıyor. Tek söyleyebildikleri şey; demokrasi getirdi, saltanatı yıktı, padişahları kovdu.
Ancak Osmanlıda 16. yüzyılın ortalarından, izleyen son 370 yıla kadar birkaç istisna hadise hariç tek bir otoriterlik örneği gösteremiyorlar. Nefret ettikleri 32 yıllık Abdülhamid Han döneminde siyasi nedenlerle sadece iki idam varken kendi yönetimlerinin ilk on yılında yüzlerce masum insanın idam edildiğini dillendiremiyorlar.