ABD, PKK’yı desteklemeyi nasıl bırakır?
Bir önceki yazımda El-Bab sonrası istikametin Menbiç ve Tel Rıfat bölgesi olması gerektiğinden bahsetmiştim. Türkiye şimdiye kadar DEAŞ’a karşı ortaya koyduğu mücadeleyle sınır hattını...
Bir önceki yazımda El-Bab sonrası istikametin Menbiç ve Tel Rıfat bölgesi olması gerektiğinden bahsetmiştim. Türkiye şimdiye kadar DEAŞ’a karşı ortaya koyduğu mücadeleyle sınır hattını DEAŞ tehdidinden büyük ölçüde güvence altına almış oldu. Bu aşamada Türkiye’nin önceliği DEAŞ değil, PKK’dır. Şimdi ABD’sinden Rusya-İran-Esed üçgenine kadar, sahadaki aktörler DEAŞ’la mücadelede kendi üstlerine düşeni yapsınlar. Bu esnada ise Türkiye kendi sınır güvenliğine en doğrudan tehdit olan Suriye’deki PKK yapılanmasına odaklanmalı.
ABD PKK ile çalışmaya devam edeceğini artık net bir şekilde ifade eder duruma geldi. Türkiye ile yapılan görüşmeler sanki daha çok Türkiye’yi YPG’nin Rakka operasyonundaki rolüne ikna etmeye yoğunlaştı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) PKK ile çalışma konusunda Trump yönetimini ikna etmişe benziyor. Uzun süredir PKK’nın medya kampanyasını ve kamuoyunda meşrulaştırma görevini de CENTCOM yapıyor. CENTCOM Trump’a PKK’yı şu mantıkla pazarladı: “Eğer Suriye’de PKK ile çalışmazsak daha fazla Amerikan askeri göndermek zorunda kalacağız”. Bu mantığın ABD’de karşılığı var; zira daha fazla askeri angajman ABD askerlerinin geri geleceği daha fazla tabut demek.
Anlaşılan bu mantık Washington’da işe yaradı. Şimdi ikinci aşamaya geçti CENTCOM. SDG soslu YPG’nin Rakka’da başarılı olması için daha fazla ağır silah ve zırhlı araç desteğine ihtiyacı var diyorlar. ABD Özel Kuvvetleri PKK-YPG militanlarını eğitmeye devam ederken, zırhlı araç sevkiyatı da sahadan gelen bilgilere göre hızlandı. CENTCOM çocuk yaştaki PKK’lı militanların resmini “müttefik” diyerek paylaşacak kadar kafayı kurmuş durumda. Rus AK-47’lerini, Marksist PKK militanlarına dağıtma görevi de “özgür dünyanın lideri” ABD’nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı’na düşmüş durumda.