AKP, bizi gönderin artık diyor!
Türkiye, dış politikadan-ekonomiye hemen her alanda giderek irtifa kaybediyor ne yazık ki. Toplam kalitesizlik, ehliyetsiz ve liyakatsiz siyasal İslamcı kadrolaşma, ayyuka çıkan vahim yolsuzluk iddiaları, Cumhuriyet tarihinde...
Türkiye, dış politikadan-ekonomiye hemen her alanda giderek irtifa kaybediyor ne yazık ki.
Toplam kalitesizlik, ehliyetsiz ve liyakatsiz siyasal İslamcı kadrolaşma, ayyuka çıkan vahim yolsuzluk iddiaları, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ağır dış borç yükü, yatırım ikliminin kaybolması, eş-dost akraba kayırmacılığında sınır tanımayan anlayış, kuvvetler ayrılığını hiçe sayan otoriter zihniyet, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek çift haneli işsizlik-enflasyon ve faiz oranları. Batan-konkordato ilan eden iflas eden çok sayıda şirket. Cemaatleşen, tarikatleşen bürokrasi, talan edilen kamu kaynakları. Çirkin ve ranta dayalı büyük kentleri mahveden yapılaşma, beton ekonomisi ve pahalı gösteriş yatırımları. Çok sesli ama tek kanallı hale getirilen yandaş ve havuz medyası. Andımızı yasaklayan laiklik ve Atatürk düşmanı, ihvancı ve ümmetçi kafalar, hepsi ama hepsi AKP iktidarının artık miadını doldurduğuna, yıprandığına, tüm inandırıcılığını yitirdiğine işaret ediyor adeta.
Ülkeyi ve milleti kamplaştıran ve kutuplaştıran söylemler, dinin siyasi ve ticari amaçlar için istismar edilmesi, eğitimin imam-hatipleştirilmesi, toplumun sosyo-kültürel olarak Araplaştırılması, komşumuz Suriye’de ABD ile bir olup, iç savaşta yangına benzin döken Esad düşmanlığının ters tepmesi nedeniyle 4 milyon Suriyeli sığınmacının ülkemizin demografisini ve sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yapısını alt-üst etmesi,
Arapların Orta Doğu batağının yansıması olan radikal-siyasal İslamcı unsurların İstanbul’da cirit atması, alenen-adam kesip-terör estirilmesi hepsi ve daha fazlası işte bu kötü gidişatın işaret taşları.
HHH
Ne söyleyecek söz, ne bakacak yüz kalır!
Bütün bunlara karşın...