Aman, hesap soracağız demeyin de ‘ürkmesinler’!
Teker kırıldıktan akıl veren çok olurmuş derler. Seçimlerde “hayatın olağan akışına” uymayan sonuçları ve uygulamaları kolayca sineye çeken Meclis’teki muhalefet partileri yine-yeniden...
Teker kırıldıktan akıl veren çok olurmuş derler. Seçimlerde “hayatın olağan akışına” uymayan sonuçları ve uygulamaları kolayca sineye çeken Meclis’teki muhalefet partileri yine-yeniden beklentileri boşa çıkardı ve referandumda coşkuyla “Hayır” diyen, seçimlerde meydanları inleten sağduyulu, demokrat ve vatansever geniş halk kesimlerini bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı maalesef.
Benim bugünkü eleştirim ve önerim seçim sonuçlarından sonra yapılmadığı için, “teker kırıldıktan sonra” yapılanlara benzemez, benzetilemez.
Seçimlerden aylar önce “yolsuzluklardan hesap sorulması” ve “yolsuzluk mahkemeleri kurulması” yolunda çok sayıda ayrıntılı yazı, konferans ve TV konuşması yaptım.
Ama gelin görün ki şu anda Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerinin liderleri de, Cumhurbaşkanı adayları da, bu konuya “adet yerini bulsun” kabilinden, yüzeysel birkaç değinme dışında, doğru-dürüst hiç girmediler, üzerine gitmediler ne yazık ki.
Halbuki, Cumhuriyet tarihinde görülmedik boyutlarda yapıldığı iddia olunan, ağır yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük, haksız zenginleşme ve haksız iktisap iddiaları ayyuka çıkmış vaziyetteydi. Kamu vicdanı rahatsızdı.
Öyle ki, Türkiye’deki “çok kanallı ama tek sesli” hale getirilen yandaş ve havuz medyasında yer almasa bile, dünyanın bilinen-sayılı, basın-yayın organlarında bu yolsuzluk iddialarıyla ilgili inanılmaz haber ve olgular çarşaf çarşaf yayınlandı, hala da yayınlanıyor.
PanamaLeaks ve MaltaLeaks olarak bilinen mali skandal ve yolsuzluklar zincirlerinde, adı geçen kişilerin birçoğunun ülkelerinde deşifre edilen hususlar büyük yankı yaratıp, ardı ardına soruşturmala...