Hem teşvik açıkla hem malına çök!
Türkiye’de bugün sadece işsiz ve yoksul geniş halk kesimleri değil, iş dünyasının önde gelen, köklü firmalarının sahipleri de zor zamanlar geçiriyor. Önce Ülker grubunun, ardından Doğuş...
Türkiye’de bugün sadece işsiz ve yoksul geniş halk kesimleri değil, iş dünyasının önde gelen, köklü firmalarının sahipleri de zor zamanlar geçiriyor.
Önce Ülker grubunun, ardından Doğuş grubunun bilançolarına da yansıyan olumsuzluklar ve borçlarının “bini” aşması nedeniyle “yeniden yapılandırma” talepleri gündeme geldi.
Eş zamanlı olarak Doğan grubunun birçok cevapsız soru ve şüpheyi arkasında bırakarak, medyada yine kartelleşmeye yol açacak satış ve devri geldi.
Bugün kamuoyu, Doğan grubunun Demirören grubuna satışının, hayatın olağan akışı içindeki ticari bir iş ve işlem olmadığı yolunda derin şüphelere sahip.
Satış işlemlerinde paranın kaynağından, Doğan’ın bu satışa zorlandığına dair birçok tüyler ürpertici iddia “fısıltı gazetesinde” gündemi işgal ediyor.
Ne kadar teşvik paketi açıklarsanız açıklayın, ekonomiyi ısıtacak ne kadar krediyi piyasaya boca edersiniz edin, iç ve dış yatırımcıların bu iklimde kaybolan güvenini geri kazanmak artık çok ama çok zor görünüyor.
Isınan ekonomide bu paket ve teşvikler, ancak enflasyonu arttırmaya hizmet eder. Riskli ve kredibilitesi olmayan kişi ve firmaların batak ve donuk kredilerinin Bankacılık sektörünün bilançolarını bozmasına sebep olur.
Türkiye’de büyük sanayi ve ticaret grupları ki, bunların genel olarak TÜSİAD çevresi olarak adlandırılmaları mümkün. Ülkenin siyasal İslamcı, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı, otoriter ve partizan bir zihniyet tarafından adım-adım ele geçirilmesini sadece seyretmekle yetindi bugüne değin.
Hatta “biz bunların döneminde çok çok büyük karlar ve...