24 Haziran sonrası Türkiye’yle ilişkiler kılavuzu
Türkiye dünyadaki örneklerinden fazlası olan ama eksiği olmayan bir seçim sürecini tamamladı. Aksini her kim iddia ediyorsa ya Türkiye’yi ya da dünyadaki örnekleri bilmiyordur. Her seçim arifesinde olduğu gibi bunda da...
Türkiye dünyadaki örneklerinden fazlası olan ama eksiği olmayan bir seçim sürecini tamamladı. Aksini her kim iddia ediyorsa ya Türkiye’yi ya da dünyadaki örnekleri bilmiyordur. Her seçim arifesinde olduğu gibi bunda da kerametleri kendilerinden menkul “yabancı” bir kitle Türkiye’ye dair büyük laflar edip durdular. Aynı zevat özellikle Batı devletlerinin Türkiye ile ilişkilerini zehirlemek için neredeyse tam mesai çalıştılar. Hadsiz başlıklar atıyorlar, Türkiye’deki seçmenlerin iradesini aşağılıyorlar, hüsnükuruntularını analiz diye pazarlayıp hazır önyargılardan istifade kariyer yapmaya çalışıyorlar, hatta doğrudan provokasyonlara imza atıyorlar.
Sonucundan bağımsız olarak seçim sonrasında her kim ki Türkiye’yle eşitlikçilik üzerine kurulu, karşılıklı fayda prensibinde dayalı ve yapıcı bir ilişki kurmak istiyorsa artık yeni bir yaklaşım geliştirmesi, ön yargılarını çöpe atması ve sadece önyargıların palazlanmasına hizmet eden hüsnükuruntularını