Brunson sonrası Türkiye-ABD ilişkileri 

Normal şartlarda bu denli büyük bir sorun olmaması gereken Brunson davası, Brunson’ın ABD’ye dönüşüyle birlikte kapanmış oldu. ABD Türkiye’nin meşru taleplerine rağmen atmadığı adımlara...

Normal şartlarda bu denli büyük bir sorun olmaması gereken Brunson davası, Brunson’ın ABD’ye dönüşüyle birlikte kapanmış oldu. ABD Türkiye’nin meşru taleplerine rağmen atmadığı adımlara rağmen, Brunson üzerinden bir ahlaki üstünlük kurma gayretine girdi. Türkiye bu yaklaşıma prim vermedi. ABD atmadığı adımlar için kullanageldiği bahane/açıklamaların benzerine Brunson sebebiyle muhatap olduğunda ise saygıdan ziyade baskıyı tercih etti. Zira yaklaşan seçimlerin arifesinde Brunson’ın iç politik kullanım alanı görüldü ve işleri yokuşa sürüldü. Brunson’ı sorunun parçası yapmak da yine ABD’nin tercihiydi.  

Türkiye ise başından itibaren ABD’li muhataplarına karşı açık ve yapıcı davranmakta ısrar etti. Türkiye’nin bir pazarlık içerisinde olmadığını en yakından bilen ABD’den bazı isimler, sanki pazarlık yürüyormuş izlenimi oluşturmaya gayret ettiler. Oysa PKK ve FETÖ gibi iki terör örgütüne dair her açıdan meşru taleplerle, Brunson davasının sıkleti arası

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 224 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 258 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 126 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 283 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 151 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar