Körfez'in gidişatı
Yemen Ortadoğu’daki müttefiklik kavramı için bir dönüm noktası olabilir. On yıllardır bölgesel güvenlik sağlayıcısı olarak ABD’yi kabul etmiş olan Körfez ülkelerinin, hem bölgedeki krizlere...
Yemen Ortadoğu’daki müttefiklik kavramı için bir dönüm noktası olabilir. On yıllardır bölgesel güvenlik sağlayıcısı olarak ABD’yi kabul etmiş olan Körfez ülkelerinin, hem bölgedeki krizlere hem de ABD’ye yaklaşımlarını yeniden gözden geçirten krizin adı Yemen. Suudi Arabistan ve BAE (başka açılardan Katar’ı da buna dahil edebiliriz), ABD ile kurdukları askeri/ticari ilişkiler, astronomik silah satın alma anlaşmaları ve Washington’da harcadıkları muazzam meblağlar üzerinden kırılgan Körfez bölgesinde kendileri adına güvenlik yatırımı yapageldiler. Büyük oranda İran bazen de birbirlerine karşı algıladıkları tehdit karşısındaki stratejik noksanlıklarını ABD’ye kurdurdukları üslerle ve askeri harcamalarla kapamaya çalıştılar.
Obama dönemi gibi çalkantılar yaşansa da ABD İran’ı Demokles’in kılıcı gibi Körfez’in üstünde bir tehdit unsuru olarak tuttu. İsrail de İran’a karşı cepheyi genişletme amacıyla tehdit algısını besleyerek Körfez’le ortak zemin bulma gayre