Mutabakat ve gerçeklikler
Türkiye ile ABD arasında Suriye’de güvenli bölge konusunda bir mutabakatın ortaya çıkması herkesi memnun etmiş gibi gözükmüyor. Senelerdir iki ülke arasındaki ayrımın derinleşmesine farklı...
Türkiye ile ABD arasında Suriye’de güvenli bölge konusunda bir mutabakatın ortaya çıkması herkesi memnun etmiş gibi gözükmüyor. Senelerdir iki ülke arasındaki ayrımın derinleşmesine farklı gündemlerle yatırım yapanlar, mutabakattan geri adım atılmasına yönelik hamlelerine başladılar bile. ‘Durun siz anlaşamazsınız’ temalı yazılar, Türkiye’nin kabul etmeyeceği aşikar olan teklif varsayımları üzerine analiz yapma gayretine girenler, Suriye’deki PKK varlığının devam etmesi için trajikomik demografik çıkarımlar yapanlara kadar uzun bir liste, mutabakatın altını oymaya devam ediyor.
Bu esnada ise elimizde iki tane somut gerçeklik var. Birincisi geçen yazımda da bahsettiğim üzere sınıra nakledilen binlerce Türk askeri ve askeri ekipman, Fırat’ın doğusunun terörden temizlenmesi için başkomutanın bir işaretini bekliyor. Niyet açık, kapasite ortada, zamanlama saklı. Bu yığınak ABD’nin bir mutabakata varmasının en somut gerekçelerinden birisi oldu. Zira AB