Obama Suriye’de zekâmıza hakaret ediyor
Uzun bir süredir Türkiye ile ABD arasında Cerablus-Azez hattının geleceğine dair müzakereler devam ediyor. Türkiye en son inisiyatif aldığında ABD hemen devreye girip Türkiye’nin girişimini engellemeye...
Uzun bir süredir Türkiye ile ABD arasında Cerablus-Azez hattının geleceğine dair müzakereler devam ediyor. Türkiye en son inisiyatif aldığında ABD hemen devreye girip Türkiye’nin girişimini engellemeye çalışmıştı. ABD’nin Türkiye’nin bu hatta ilişkin planlarını oyalama veya boşa çıkarma taktiğinin en önemli parçası da şimdiye kadar yürütülen müzakerelerdir. ABD Türkiye’yi her durdurmak istediğinde hemen bir delegasyon gönderip zaman kazanıyor ve kendi gündemini dayatabilmek için sahada yeni gerçekliklerin oluşmasını sağlıyor.
Türkiye Suruç sonrasında güvenli bölge tartışmasını somut olarak başlattığında ABD yine telaşa düşmüş ve bir heyet soluğu Ankara’da almıştı. Uzun süredir beklenti şu anda DAİŞ’in kontrol ettiği bu bölgeye yönelik operasyonun Türkiye-ABD ortak operasyonu olacağı şeklindeydi. ABD Türkiye’yi oyalarken bir taraftan Rus uçağı düşürüldü ve Türkiye’nin sınır ötesi hava operasyon kabiliyeti ortadan kalktı. Yani Türkiye, hava operasyonları açısından ABD’ye daha bağımlı hale geldi. Diğer taraftan ise ABD, PKK’ya yeni bir kılıf olarak ürettiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli yapıya olan desteğini artırdı ve sahadaki taşeronuna dönüştürdü. SDG’nin sivriltilmesi YPG’nin işlediği savaş suçlarının belgelendiği günlere tevafuk eder. ABD, “PKK ve YPG farklı örgütlerdir” saçmalığını kullanamayacağı anın geleceğini biliyor. İşte o anda kullanacağı yedek lastik olarak SDG’yi sivriltiyor. SDG denilen yapı, içerisine ufak ufak Arap, Türkmen, Çerkes vs. çeşnileri katılmış YPG’dir. Yani ABD ve PKK yine kısaltmalar yoluyla zekâmıza hakaret ediyor.