Türkiye “işini hakkıyla yapanlar ülkesi” olmalı
Gün geçmiyor ki Batı’nın ana akım medyasında Türkiye hakkında hakaret dolu, akıllara ziyan, baştan aşağıya önyargı yüklü nefret kokan, düşmanca ve operasyonel yazı çıkmasın....
Gün geçmiyor ki Batı’nın ana akım medyasında Türkiye hakkında hakaret dolu, akıllara ziyan, baştan aşağıya önyargı yüklü nefret kokan, düşmanca ve operasyonel yazı çıkmasın. Hal böyleyken bu soruna uzun vadeli de olsa kesin bir çözüm bulmanın vakti geldi de geçiyor. Karşı cephe bu kadar güçlüyken biraz da kutunun dışında düşünmek gerekiyor.
Olaya şöyle yaklaşalım: Türkiye insanı dış destekli, sapık bir sahte mehdinin militanlarının darbesini bertaraf etti; Batı basınının hazırda beklettiği tüm argümanlar çöpe gitti. Başkomutan tehdit ve tehlikeleri hiçe sayarak İstanbul’a iniş yaptı ve ordusunun başına geçti; 15 Temmuz destanı yazıldı. Fırat Kalkanı harekatıyla saatler içerisinde Cerablus temizlendi; Batı basınının Fetullahçı fabrikasyonu DAİŞ-Türkiye argümanları buharlaştı. Milli İHA’mız Bayraktar Suriye’de hedefi tam isabetle vurdu; artçıları Batı başkentlerinde hissedildi. MİT bylock denilen Fetullahçı haber uygulamasının şifrelerini kırdı; devleti FETÖ’den arındırma sürecine dair tezviratın kolu kanadı kırıldı. Veya lafı çok budaklandırmadan söyleyeyim: Ömer Halisdemir, Semih Terzi’nin kafasına sıktı; 40 senelik işgal planı suya düştü.