Yorgun Irak

Geçen nisan ayında yazdığım ‘Ortadoğu’da tarihin sonu mu?’ başlıklı yazıda şöyle demiştim: ‘Tıpkı ortaya çıktığı ilk zamanlarda yapılan aceleci yorumların...

Geçen nisan ayında yazdığım ‘Ortadoğu’da tarihin sonu mu?’ başlıklı yazıda şöyle demiştim: ‘Tıpkı ortaya çıktığı ilk zamanlarda yapılan aceleci yorumların yanılttığı gibi, birbiri ardına gelen felaketler sonrasında bir süreç olarak Arap Baharı’nı tiye alan aceleci yorumlar da yanıltıyor, yanıltacak.’ Ortadoğu’da tarihin sonu minvalinde ifadeleri duyduğunuz zaman hızla uzaklaşın; zira birçok sürecin başında olan bölgede sondan söz etmek adeta bir cehalet itirafıdır.  

Taşların yerine oturmadığı, Avrupa’nın yüzyıllar öncesindeki dönüşümlerini şimdilerde yaşayan, kendi başına karar alamayan bazı devletleri barındıran, zayıf devlet mekanizmalarına ve yarım kalmış hesaplaşmalara sahip Ortadoğu’da sadece süreçlerden bahsedebiliriz. Süreçler akar, tarih değişir, aktörler yükselir ya da batar; beraberinde aceleci analizleri de batırır.

***

Örneğin bugünlerde yeniden hareketlenen Irak

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 224 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 258 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 126 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 283 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 151 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar