Başımız gerçekten dertte
Müzikal meraklısı bir insanım. Hem şarkılı filmlerin hem de sahne müzikallerinin hastasıyım. Yolum New York’a her düştüğünde ucuza bilet bulup Broadway’de az gösteri izlemedim. Son yıllarda turneye...
Müzikal meraklısı bir insanım. Hem şarkılı filmlerin hem de sahne müzikallerinin hastasıyım. Yolum New York’a her düştüğünde ucuza bilet bulup Broadway’de az gösteri izlemedim. Son yıllarda turneye çıkan gruplar sayesinde de İstanbul’da iyi işler görme fırsatı bulduk. Ancak geçen hafta cumartesi gecesi Küçükçiftlik Park’ta prömiyeri yapılan ‘Seninle Başım Dertte’ müzikalini sahneye koyanlar sanırım hiçbirini izlememiş. ★ ★ ★ İki gece planlanan müzikal, söylenilenlere göre, biletleri fazla satmadığı için tek gösteriye indirilmişti. Elinde numaralı biletleri olan davetlilerin sandalyeleri ‘kapıldığı’ için birçok kişinin yeri sahneye değil de Vodafone Park’a yakındı. 2 bin 500 kişilik bir alana seyirci yayıp iki kilometre öteye insan oturtuyorsun ve sahnede bir tiyatro sergiliyorsun. O sahnenin yanına iki dev ekran koymazsan oyuncuları kimse görmez. Zaten ilk yarım saatten sonra seyircinin önemli bir kısmı Küçükçiftlik’i terk etti.Bütün bütçe LED ekranlara gidince iyi dansçılara, makul bir senaryoya para kalmamış belli ki. Keşke paranın bir kısmıyla bilet alıp ‘Sertab’ın Müzikali’ni izleselerdi. Müzikal nasıl yapılır bir fikirleri olurdu. Oyunda çok büyük iki yanlış vardı. İkincisi 80’ler Türk filmlerinden kalma abartılı, klişe bir gey karakterdi. Birincisi ise galiba böyle bir müzikal yapma fikriydi! ★ ★ ★ ‘Seninle Başım Dertte’nin örnek alındığı ‘Mamma Mia’ müzikalinde hikayeyi şarkılar anlatır. Metin, şarkı sözleri üzerine inşa edilmiştir. Burada ise Selami Şahin şarkıları birkaç sahne dışında olaya fon müziği olmaktan öteye gidemiyordu. Bu arada Suna Keskin’in hakkını yememek lazım. Bence kendisi milli bir hazine. Koruma altına alıp böyle kötü prodüksiyonlarda kullanılmasına izin vermemeliyiz....