Fıccın’da görüşürüz

Beyoğlu, eski güzel günlerine bir gün dönecek mi diye biz tartışaduralım, buraların en güzel restoranlarından biri Fıccın için o güzel günler aslında hiç geçmedi. Yasaklar başlayana kadar son anına kadar doluydu burası. Çünkü o kadar iyiler ki müdavimleri onları hiç bırakmadı. Bırakmazlar da. Menüsünü Çerkes ve Anadolu mutfağı diye özetleyen mekanın ben kişisel olarak hamur işlerine bayılıyorum. Kıymalı Çerkes mantısı, Çerkes böreği olarak bilinen velibah en sevdiklerim. Ama Fıccın’da anneniz yapmış gibi mücver de bulursunuz, mercimek köftesi de.

Canınız hamburger, kebap isterse o da var. Sağlıklı şeyler peşindeyseniz zeytinyağlılar, salatalar da mevcut. Bence şahane bir restoran menüsü. Ortamı da ev gibi. Sıcacık, samimi. Mekanın sahibi Leyla Kılıç Karakaynak, burayı 24 yıl önce açmış. Dile kolay. “Herkesin yapabileceği yemekleri sunuyoruz. Vejetaryen, vegan diye isimlendirmiyoruz. İnsanlar kendileri keşfediyor.

Öğle yemeklerinde, kalkana kadar her şeyi en uygun fiyatlara sunuyorum” diyen Leyla Hanım pandemi yüzünden menüyü kısıtladıklarını söylüyor. Her gün değişen menüyü evlere de servis yapıyorlar artık. Günün taze sebzeleri neyse, balıkçıdan gelen ne varsa onları menüye koyuyorlar.

Son olarak Leyla Hanım’ın şu sözlerine kulak verelim istiyorum: Şu dönem dostluk ve dayanışmanın önemini gördük. En büyük zenginlik bu. Bizi de işe bağlıyor. Sıcak bağlar oluşmuş. Hep birlikte direniyoruz. Hem müşterilerimiz hem çalışanlarımızla dostluk ve birlik içindeyiz. Personel çıkarmadık hiç. Bizi seven herkesin bizi hatırlayıp yemeklerimizi evlerine istemeleri bizi çok mutlu ediyor. Umarız tekrar güzel günlerde Beyoğlu’nda Fıccın’da görüşürüz.

MİRAY’DAN ŞARKI