Derinlik sarhoşluğu yerini baş ağrısına bıraktı!
Küresel piyasalar açısından oldukça ilginç bir haftayı geride bıraktık. Fiyat oynaklıkları ve işlem hacimleri arttı; önemli sayılabilecek oranda risk el değiştirdi. Güvenli liman olarak bilinen...
Küresel piyasalar açısından oldukça ilginç bir haftayı geride bıraktık. Fiyat oynaklıkları ve işlem hacimleri arttı; önemli sayılabilecek oranda risk el değiştirdi. Güvenli liman olarak bilinen değişkenlere yönelik ilgi belirgin bir şekilde arttı. Döviz piyasaları ise, bu yaşananlara uyumsuz şekilde sakin kalarak yatay eğilimler sergiledi; riskten kaçınma eğiliminin paniğe dönüşmesini engelledi! Yakın geleceğe yönelik belirsizlik algısı güçlendi. Jeopolitik risk endişelerindeki keskin gerilemeye rağmen yaşananlar, özellikle iyimser senaryolara itibar edip canı yananların kafalarını karıştırdı! Derinlik sarhoşluğu yerini baş ağrısına bıraktı!
Girişte özetlemeye çalıştığımız gelişmelerin orta vadeli eğilim değişikliği mi veya geçici bir düzeltme mi olduğu anlaşılamadı. Bu konudaki belirsizliği açığa çıkarmak için farklı kesimlerin bakış açısından konuyu irdelemek ve tek bir belirleyicinin olmadığını hesaba katmak gerekiyor. Finansal eğilimlerin ekonomik gelişmeler ve emtia fiyatları üzerindeki etkisi, profesyoneller ve bunları destekleyen kurumsal yapının risklerini hangi oranda azaltabildiği, para otoriteleri ile piyasalar arasında yükselmesi önlenemeyen gerginlikler yanı sıra siyasi gelişmeler bu konudaki belirsizliğin azalmasına katkı yapabilir.
Piyasaları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışan ve azaltılamayacak boyutta risk taşıyanlar, bilançolarını korumak adına yaşananın geçici bir düzeltme olduğunu iddia etmek ve böyle olmasını mümkün kılmak için çaba harcamak zorunda! Dalgalanmaları, maliyetlerini geriletmek için kullanabilirler; fakat pozisyonlarını ve bağımlılıklarını değiştiremezler. Ancak aralarındaki dayanışmanın artan güvensizlik nedeniyle azalması ve daha fazla enerji harcama mecburiyeti, başarı şanslarını azaltıyor. Bazı piyasalardaki yapay eğilim zorlamalarının geri tepmesi ve gelişmelerin kontrol dışına çıkması olasılıkları güçleniyor.
Son bir aylık dönemde Baltık Kuru Yük Endeksi yüzde 32’yi aşan ve Sınai Metaller yüzde 8’e yaklaşan düzeyde yükselmiş; anılan dönemde hisse senetleri daha fazla yükselememiş ve güvenli liman olarak görülen gelişmiş ülke tahvillerine yönelik ilgi hatırı sayılır oranda artmış. Bu tablo sermaye ve emtia piyasaları arasındaki ayrışma zorlamasının sona erdiğini, maliyet kökenli enflasyon baskılarının yükselmeye başlayacağını ve doların diğer paralara karşı değerini kaybetmesi yolu ile bu durumu ötelemenin çok zorlaşmış olabileceğine işaret ediyor. Başka bir deyişle ABD para otoritesi piyasaları üzmeye devam edebilir ve bu durum geride bıraktığımız hafta içinde yaşananların orta vadeli eğilim değişikliğine dönüşmesine sebep olabilir.
Ayrıca bu yıl yaşanan ekonomik ve finansal eğilimler, mevcut eğilimlerin geçici bir düzeltmenin ardından aynı şekilde devam edebilme olasılığını sınırlıyor. Faaliyet dışı gelirler artarken faaliyet dışı gelirlerin olumsuzlaşmaya devam eden rekabet koşulları nedeniyle azalmaya devam etmesi, gelir dağılımının olumsuzlaştığını düşündürüyor. Bu ortamda menkul ve gayrı menkul değerleri yükselirken, temel girdi ve acil ihtiyaç maddesi fiyatlarının gerilemesi anormaldir; sürdürülebilmesi olanaksızdır. Bu açıdan bakıldığında, er veya geç büyük ve yıkıcı eğilim değişikliklerinin yaşanması olasılığı güçleniyor.
Tüm ekonomiler açısından iç ve dış siyaset açısından uzlaşmazlıkların derinleşiyor ve seçmenlerin merkez olarak tanımlanan statüko yanlısı tavırdan hızla uzaklaşıyor olması, sene başından bu yana etkili olan eğilimlerin geçici bir düzeltmenin ardından devam edebilme şansını azaltıyor. İstikrarsızlık endişelerindeki artış, risk alma isteğini köreltiyor ve azaltılamayacak boyutta risk taşıyanların hareket yeteneklerini sınırlıyor; yalnızlaşarak yıpranma kaçınılmaz hale geliyor.