ABD kendisini günümüz Roma İmparatorluğu olarak mı görüyor?..
Sözcü yazarı Uğur Dündar bu hafta 'ABD kendisini günümüz Roma İmparatorluğu olarak mı görüyor?..' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Yaklaşık 10 yıl önce...
Dünyanın en ünlü beyin cerrahları Amerika Birleşik Devletleri’nin California Eyaleti’ndeki San Diego şehrinde, uluslararası kongre için buluşuyorlar. Her büyük kongrede olduğu gibi, bu toplantının da tıp dışı ünlü bir konuğu var:
1974’deki Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ABD’nin ülkemize uyguladığı ambargo nedeniyle Türk kamuoyunun yakından tanıdığı, eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger...
★★★
Geçen yıl (100 yaşında) hayatını kaybeden Kissinger, sözü Roma İmparatorluğu’na getirip şunları söylüyor:
“Biz bugünün Roma’sıyız. Üstelik sınırlarımız Roma’dan daha geniş! Bu gücümüzle dünyaya yön veriyoruz... Örneğin şu günlerde Ortadoğu’ya demokrasi (!) götürüyoruz!..”
Kissinger gülerek sürdürdüğü konuşmasında Türkiye’yi de unutmuyor:
“O bölgede demokrasicilik oynayan Türkiye’yi, komşularına karşı (İran’ı kast ediyor) tampon ülke olarak görüyoruz!..”
★★★
Amerika’ya yön veren güç odaklarıyla, derin devletin adamı olarak bilinen Kissinger’in konuşmasını dinleyenlerden biri de “hocaların hocası” olarak tanıyıp sevgi ve saygı duyduğumuz Prof. Dr. Cengiz Kuday...
Kissinger’in bu kibir dolu sözleri, Kuday hocaya, Roma İmparatoru Augustus’un ünlü emirnamesini hatırlatıyor.
Tarihi belgelere göre Augustus, demir levhaya yazdırdığı emirler zincirini tüm vilayetlere bu arada Roma’yı Partlara (Yani bugünkü İranlılara) karşı koruma görevini verdiği tampon eyalet olan Ankyra’ya (Ankara) da gönderiyor.
★★★
Hemen belirteyim Roma hiçbir dönemde Fırat’ın doğusuna geçemiyor ve Partları yenemiyor. Hatta Partlar, kendilerine karşı savaşırken para düşkünü olduğunu öğrendikleri Romalı komutanı öldürüp boğazına erimiş altın döküyorlar. Bununla da yetinmeyip Roma’nın şan ve şerefini temsil eden sancak ve amblemlere de el koyuyorlar.
Partları yenemeyeceğini anlayan Augustus, İran’la barış yollarını arıyor. O gün Anadolu’ya hakim olan idarenin girişimiyle barış sağlanıyor ve emanetler ancak bu çabalar sonucunda geri alınabiliyor...
★★★
ABD’ye gelince...