Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı lanetlerken…
Uzun süredir hedef gösteriliyordu.Yandaş kalemlerce tehdit ediliyordu.Dövüleceği, ezileceği, karizmasının çizileceği, evinin önünde rezil edileceği yazılıpçiziliyordu.Haram havuzlarında hazırlanan...
Uzun süredir hedef gösteriliyordu.
Yandaş kalemlerce tehdit ediliyordu.
Dövüleceği, ezileceği, karizmasının çizileceği, evinin önünde rezil edileceği yazılıp
çiziliyordu.
Haram havuzlarında hazırlanan gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında, sosyal medyada sürekli linç ediliyordu.
Facebook’ta, Twitter’da “Aktroll” denilen AKP beslemelerinin akıllara durgunluk veren iftiralarına uğruyor, güneş yüzü görmemiş küfür ve hakaretlerine maruz kalıyordu.
Tehditler, aba altından sopa göstermeler, linçler, psikopatları galeyana getirecek tahrikler sürüp giderken, ülkeyi yönetenlerden biri de çıkıp “Durun, ne yapıyorsunuz”
demiyordu.
Muktedirin gözünün içine bakan, onun bir hareketiyle soruşturmalar açan, gecenin kör karanlığında evler bastırıp işaret ettiklerini gözaltına aldıran, bağımsız yazarlara dava üstüne dava açan Cumhuriyet (!) savcılarından hiçbiri, bu aleni suçların herkesçe bilinen faillerine Türkiye’nin -artık kağıt üzerinde kalsa bile- bir hukuk devleti olduğunu
hatırlatan en ufak bir girişimde bulunmuyordu.