Allah onlara en büyük acıyı yaşatsın!..
İşler tıkırında giderken, yandaşlar yalakalık yarışındayken, ne diyordu asrın dünya lideri:“Terör...
İşler tıkırında giderken, yandaşlar yalakalık yarışındayken, ne diyordu asrın dünya lideri:
“Terör örgütü elindeki silahını bırakacak, sınır ötesine öyle geçecek. Kanas’la, Doçka’yla, Kalaşnikof’la gitmek yok! Önce silahlar bırakılacak, sonra görüşmeler başlayacak…”
Peki ne oldu? PKK bıraktı mı silahları?
Ne gezer! Tam tersine elde silahla, tüm dünya medyasına pozlar verildi.
Sınır ötesine falan da gidilmedi! Sadece göstermelik olarak Türkiye içindeki dağların bir tepesinden diğerine geçildi.
Medya şovu bitince de kentlerdeki evlere dönüldü!
Böylece koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin saygınlığı dünyanın gözü önünde beş paralık edildi.
* * *
Rezaletler bununla bitecek gibi değildi.
Asrın dünya liderinin (!) “PKK ile görüşen şerefsizdir“ dediği günlerde MİT, elindeki silahı bırakmayacağını açıklayan PKK ile pazarlık masasına oturmuş, görüşme halindeydi.
Böylece dünyada bir ilk gerçekleşiyor, terör örgütünün silahı bırakmasından sonra başlatılması gereken “çözüm”(!) süreci, silahların gölgesinde sürüp gidiyordu.
“Çözümün yeri kapalı kapıların ardı değil, Meclis çatısı altıdır” diyenlere ise, başta asrın dünya lideri olmak üzere tüm AKP”liler ve yandaşlar veryansın ediyordu.
Zira ufukta yerel yönetim ve cumhurbaşkanı seçimleri görünüyordu.
AKP’nin gücünü pekiştirecek bu seçimlerin çatışmasızlık ortamında ve Kürt oylarını kaybetmeden geçiştirilmesi gerekiyordu.
O nedenle seçim kazanmaya endeksli, sonu kanla bitecek bir oyun sahneleniyordu.