Atatürk yaşasaydı, sosyal devletin en büyük savunucusu olurdu!..
Sözcü yazarı Uğur Dündar bu hafta 'Atatürk yaşasaydı, sosyal devletin en büyük savunucusu olurdu!..' başlıklı yazısını köşesine taşıdı.
DEĞERLİ okurlarım,
26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, daha önce de belirttiğim gibi Atatürk ağırlıklı olmak üzere tarih araştırmaları yapıyor ve kitaplar yazıyor. “Savaş ve Barış” isimli kitabının sunuş bölümünde şöyle diyor:
“Atatürk’ü daha iyi anlamak ve onun prensiplerini, düşünce sistemini ve sahip olduğu kişisel nitelikleri benimsemek durumunda çözülemeyecek sorun yoktur.”
Bu nedenle bugünkü söyleşimize “Geride bırakmakta olduğumuz 2023 yılında Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunların başında ekonomik zorluklar geliyor. Bu gerçekten yola çıkarak sizinle Atatürk’ün ekonomiye bakış açısını ve bu konuya ilişkin görüş ve düşüncelerini konuşmak istiyorum. Ve onun ekonomiye genel bakışı ve prensiplerini nasıl tanımlarsınız?” sorusuyla başlıyorum.
ATATÜRK YATIRIM İÇİN GELEN YABANCI SERMAYEYE DEĞİL, BORÇLANMAYA KARŞIYDI
İLKER BAŞBUĞ (İ.B.): İlk önce şunu ifade etmek isterim. Olayları onların yaşandığı koşullar içinde değerlendirmek lazım. Bu nedenle zamanla düşünceler değişebilir. Ancak konuya ilişkin prensipler veya genel değerler kolay kolay değişmez.
Atatürk ve İnönü, Osmanlı dönemindeki maliye ve para politikalarını yakından izlemişler ve unutmamışlardır. Osmanlı döneminde yaratılan ağır borçlar sadece ekonomik alanda değil, her şeyden önce dış politika alanında büyük bağımlılıklar yaratmıştı. Bu nedenle Atatürk ve İnönü, her zaman borçlanmaya karşı olmuşlar ve borçlanmadan her zaman korkmuşlardır.
Burada borçlanma ile yabancı sermayenin yatırım yapmak üzere ülkeye gelişini birbirinden ayırt etmek gerekir.
Borçlanmaya karşı olan Atatürk’ün yabancı sermayenin gelişine karşı olduğunu söyleyemeyiz.
17 Şubat 1923 günü İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi’nde Atatürk bu konuda şunları söylemiştir: