Beyazlatılmış bez parçası uğruna!..
Yıl 2007.. Konuşurken zaman zaman öksüren kısık sesli kişi “Bu hastalık benim hayatımı kararttı, bari diğer masumlar ölmesin, onları kurtarın” diyordu. Ölümcül bir hastalığa kot...
Yıl 2007..
Konuşurken zaman zaman öksüren kısık sesli kişi “Bu hastalık benim hayatımı kararttı, bari diğer masumlar ölmesin, onları kurtarın” diyordu.
Ölümcül bir hastalığa kot kumaşlarının beyazlatılması için yapılan taşlama işinde çalışırken yakalandığını söylüyordu.
İddiasına göre, büyük markalar için merdiven altı işletmelerde sürdürülen taşlama sırasında, hiçbir koruyucu önlem alınmıyordu.
Kısık sesli, öksürüklü kişi, bu kaçak işyerlerinin isimlerini ve adreslerini de veriyor, mangal yürekli acar muhabirimiz Hatice Demircan da hiçbirini kaçırmadan not ediyordu.
Telefonda dinledikleri, Hatice’yi ağlatmıştı…
★★★
Diğer işleri bırakıp hemen bu ihbarın peşine düştük.
Karşılaştığımız durum korkunçtu:
Kot taşlama sırasında basınçlı kum püskürtülüyor, böylece kumaşın aşınması ve beyaz bir renk alması sağlanıyordu. Kameramızı çevirdiğimiz tüm atölyelerde üç beş kuruş uğruna, sigortasız olarak çalıştırılan işçiler, kendilerini bekleyen acı sondan habersiz, saatler boyu kum zerreciklerini soluyorlardı. Oysa bu işlem için özel bölümlerin hazırlanması ve çalışanların koruyuculukları garanti edilmiş maske ve giysiler kullanmaları gerekiyordu. Ancak görüntü aldığımız yerler, kaçak olarak faaliyet gösterdiklerinden, bu kuralların hiçbirine uyulmuyordu!
Ölüm sektöründe yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığından ne belediyelerin, ne de Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye’nin haberi vardı!