Cinayetleri gördüm katilleri açıklıyorum!..
İki gündür İzmir Çeşme’de kan donduran gerçeklere tanık oluyorum.Örneğin Dalyanköy’ün sevilen sayılan...
İki gündür İzmir Çeşme’de kan donduran gerçeklere tanık oluyorum.
Örneğin Dalyanköy’ün sevilen sayılan esnaflarından Emin Algan anlatıyor:
“Geçenlerde ambulans sesiyle dışarı fırladım. Biraz ötemizdeki Sahil Güvenlik botundan çığlıklar yükseliyordu.Hıçkıran küçük çocukları bottan çıkarıp ambulansa taşımaya başladıklarında, onların denizde boğulmak üzereyken kurtarılan yavrular olduğunu anladım. Ama bot komutanı çok üzgündü. Sel gibi akan gözyaşları arasında, son çocuğu kurtaramadıklarını, avuçlarının içinden kayıp gittiğini söylüyordu. Sanki kendi öz evlâdını denizin derinliklerine bırakmış bir baba gibi üzgündü. Öyle ki kendini tutamayıp duvarları tekmeliyordu. Sert bir asker olarak tanıdığımız o genç subay, ambulans gittikten sonra da dakikalarca ağladı…”
Çeşme Otogarı’nda işyeri olan ama isminin açıklanmasını istemeyen bir başka esnaf konuşuyor:
“Eskiden minibüslerle ya da üzerinde şirket ismi yazmayan otobüslerle gelirlerdi. Ama artık adı herkesce bilinen ünlü firmaların otobüsleriyle geliyorlar. Önceki gün 3 otobüs dolusuydular. Ayakkabısı olmayan, üzerlerinde soğuğa dayanıklı giysi bulunmayan çocukların imdadına hayırsever Çeşmeliler yetiştiler. Kimine ayakkabı kimine, kazak ve battaniye verdiler…”
Esnaf Suriyeli kaçakların doğruca Dalyanköy’e gidip, Emlâk Bankası’nın metruk binalarına sığındıklarını ve kendilerini Sakız’a götürecek insan tüccarları gelinceye kadar kırık camları naylonlarla kaplı o buz gibi yapılarda kaldıklarını söylüyor…