Demokrasi tarihimizin en kritik seçimi yaklaşırken!..
Size bir sır vereyim mi? Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, zihnimizden geçenleri okuyabilecek bir cihazın üretilebileceğini hiç sanmıyorum. Ancak, yarım asırdır televizyon programcılığı ve haberciligi yapan...
Size bir sır vereyim mi?
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, zihnimizden geçenleri okuyabilecek bir cihazın üretilebileceğini hiç sanmıyorum.
Ancak, yarım asırdır televizyon programcılığı ve haberciligi yapan, üniversitelerde bunların derslerini veren biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
Televizyon ekranı, özellikle tartışma programlarındaki kişilerin akıllarından geçenleri dikkatli seyircilere ifşa eder.
Bu iddiamı doğrulayan son örneğe, hafta icinde CNN Türk ekranında tanık olduk.
Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce’ye soru yönelten gazetecilerin her söze girişlerinde patronlarına ve Ankara’ya yaranma gayreti içinde oldukları hemen fark ediliyordu.
Nitekim seyirci bu yandaş çabalara tepkisini göstermekte gecikmedi ve gazetecileri sosyal medya üzerinden eleştiri yağmuruna tuttu.
* * *
Televizyon gazeteciliğine neredeyse ömrünü hasretmiş bir medya mensubu olarak basın tarihinin en karanlık dönemini yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Bu durum, Cumhuriyet ve demokrasimizin geleceğinin belirleneceği kritik seçimlere giderken vahim bir sorun yaratıyor.
Gazete ve televizyonların bu denli yandaş olduğu bir ülkede, seçimlerin adil ve hakkaniyetli şartlarda yapılmasının imkânsızlığını çocuklar bile biliyor.
Seçim sonuçlarına peşinen gölge düşüren, seçimlerin meşruiyetinin hem içeride hem de dışarıda sorgulanmasına neden olan bu koşullarda yine en büyük görev, mesleği ilkelerinden ödün vermeden, onuruyla icra eden bir avuç gazeteciye düşüyor.