Ekrem, İstanbul’u sana teslim ediyorum!..
“Emniyet Müdürlüğüne tayin edildiğim günlerdeki genel durumu kaba çizgileri ile anlatmış, şehirde ırz, mal ve can güvenliği kalmadığı yolunda, halkta oluşan kanaati...
“Emniyet Müdürlüğüne tayin edildiğim günlerdeki genel durumu kaba çizgileri ile anlatmış, şehirde ırz, mal ve can güvenliği kalmadığı yolunda, halkta oluşan kanaati belirtmiştim.
İstanbul’un bu durumunu yakından izleyen Mustafa Kemal Paşa bir çözüm yolu bulmak istiyordu. Zira o günlerde Turşucu Cemal adındaki namlı kabadayı, Şehzadebaşı Merkez Memurluğunu (Emniyet Amirliği) basmış ve başta Merkez Memuru (Emniyet Amiri) olmak üzere o sırada görevde olan bütün polis memurlarını bayıltıncaya kadar dövmüştü!..
★★★
Olay İstanbul’da büyük tepki yaratmıştı. Polisin kişiliği, saygınlığı kalmamıştı. Emniyet Amirliği binası basılır, Emniyet Amiri ve kanun temsilcisi polis memurlarımız dövülürken halk, kendisini emniyette hissedemezdi.
Zamanın basınının bu konuda geniş yayınlar yapmasına rağmen Turşucu Cemal elini kolunu sallayarak bir kahraman edası ile şehirde dolaşıyor ve başka kabadayılara da örnek oluyordu. Haraç almalar, asayişe etki yapan olaylar, hızla artmaktaydı.
Polisler neredeyse sokağa çıkmaktan utanacak hale...