Gülsek mi, ağlasak mı?
Ne yalan söyleyeyim, şu günlerde hiç keyfim yok.Ama ne zaman Ekşisözlük’te, “Bajingo“ imzasını taşıyan...
Ne yalan söyleyeyim, şu günlerde hiç keyfim yok.
Ama ne zaman Ekşisözlük’te, “Bajingo“ imzasını taşıyan ironi şaheseri yazıyı hatırlasam, kendimi tutamayıp gülüyorum. Ufak katkılarda bulunarak, üslubuma uyarladığım o yazıyı, buyurun siz de okuyun:
* * *
“…Pazartesi günü taksiye bindim. Aracın arkasındaki Osmanlı tuğrasından ve radyodaki yandaş kanaldan anında anladım ki, bizim şoför sıkı bir “uzun adam” sevdalısı!
Dikiz aynasından şöyle bir tipime baktı; takım elbiseli sarışın bir adam!
Yani “cehape zihniyeti!..”
Neyse, yolculuk başladı.
Muhabbet doğal olarak hemen seçimlere geldi.
Önce “Sardık mı başımıza” diye düşündüm ama, atik davranarak “Allahıma bin şükür ki tekrar tek başımıza iktidar olduk!” dedim.
Şoför öylesine şaşırmıştı ki, neredeyse el frenini çekecek sandım!
Kısa bir sessizliğin ardından kendini toparladı ve “Abi sen de mi Ak Parti’ye verdin ya?” diye sordu.
Cevabım kesindi:
“Herhalde yani! Başka kime verecektik ki? Hamdolsun bu sefer istediğimizi aldık!”
“Hay yaşasın benim abim be!.. Bu ülke teröristlere, İsrail, Ermeni döllerine kalmadı!” dedi.