İlk olimpiyat şampiyonumuz!..
İnsanın kendi sesini bulduğu, sözlerin sese, renklerin ışığa dönüştüğü, bir arada yaşama kültürünün çok geliştiği bir yerdi gençliğimizin Samatya semti. O yıllarda...
İnsanın kendi sesini bulduğu, sözlerin sese, renklerin ışığa dönüştüğü, bir arada yaşama kültürünün çok geliştiği bir yerdi gençliğimizin Samatya semti. O yıllarda saygı, sevgi, beraberlik, samimiyet, birbirini kollama, acısını, sevincini, darlığını, yokluğunu paylaşma ve hoşgörü vardı.
Bu hoşgörü yeni duygular, düşünceler, güzel alışkanlıklar kazandırdı bana ve akranlarıma. Denizden esen rüzgar, ilk yaza yaklaşırken ipe asılarak kurutulan çiroz kokularını da önüne katarak dolaşırdı o eski Rum evlerinin bulunduğu daracık sokaklarda… O eski evler ki gelip geçenlere gülümseyiş gibi samimi ve sıcak, tarihi sevecenlikleriyle bakarlardı… Cumbalı kagir evlerin sıralandığı Samatya sokakları, balıkçı lokantalarıyla çevrelenmiş küçücük bir meydana çıkardı. Güler yüzlü insanların sevgiyle birbirlerine sarıldıkları buluşma noktalarıydı bu meydan. Denizlerin kara gülleri midyelerin, kıyıya vurmuş yosunların, ızgara balıkların kokuları yayılırdı etrafa…
★★★
Meydandaki varlığını bugün de sürdüren kahvehanenin müdavimleri, ince belli bardaklarda alev gibi parlayan çaylar eşliğinde hoş sohbetlerin...