Kot kumaşları beyazlatırken kararan hayatlar!..

Sözcü yazarı Uğur Dündar bu hafta 'Kot kumaşları beyazlatırken kararan hayatlar!..' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Artık gazetelerde haber bile olamıyorlar!

O nedenle, gencecik kurbanlardan birinin daha yitip gittiğini, sosyal medyadaki bir hesapta okudum.

Buğulu gözlerle okurken de bu genç insanları, üç beş kuruş uğruna ölümün pençesine sürükleyen Türkiye gerçekleri, gözümün önünden bir film şeridi gibi geçmeye başladı...

★★★

Yıl 2007...

Konuşması öksürük nöbetleriyle kesilen kısık sesli kişi telefonda anlatıyor:

“Bu hastalık benim hayatımı kararttı. Bari diğer masumları ölümden kurtarın!..”

İddiasına göre; büyük markalar için kot kumaşlarının beyazlatılması amacıyla kum püskürtülerek yapılan taşlama işlemi sırasında işverenler hiçbir koruyucu önlem almıyor ve zavallı işçiler kum zerreciklerini solumak zorunda bırakılıyorlar.

Telefon hattının diğer ucunda ihbarı değerlendiren mangal yürekli Arena Muhabiri Hatice Demircan dinledikleri karşısında gözyaşlarını tutamıyor.

★★★

İhbarın doğru olup olmadığını araştırınca, bu sektörde adeta cinayetler işlendiğini belirliyoruz.

Zira çoğu kaçak, bu “merdiven altı” işyerlerinde kot kumaşları beyazlatılırken basınçlı kum püskürtülüyor, koruyucu giysi ve maskeler kullanması gereken sigortasız işçiler, kendilerini bekleyen acı sondan habersiz, saatler boyu kum tanelerini soluyarak bu ölümcül işi yapıyorlar.

Ölüm sektöründe yaklaşık 10 bin kurbanın çalıştığını -kayıt dışı olduğundan- ne belediyeler ne Çalışma Bakanlığı Müfettişleri ne de Maliye yetkilileri biliyor!..

★★★

Hatice Demircan ve Arena ekibi sabır dolu bir çalışmayla acı gerçeği en ince ayrıntısına kadar görüntülediği gibi akciğer zarı kanserine yakalanıp yatağa düşmüş kurbanlarla röportajlar da yapıyor.

Adına “Slikozis” denilen bu illet konusunda yurdumuzun önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan’a göre; kum zerrecikleri solunum yoluyla akciğerlere girdikten sonra kristalleşiyor ve bir süre sonra hastayı nefes alamaz hale getirip ölümüne sebep oluyor. Ne yazık ki bu hastalığın tedavisi mümkün değil. Yani bir kere yakalandıktan sonra kurtulma şansı sıfır!..

Değerli bilim insanı o günlerde üretimde çalışan ya da uzunca bir süre çalışıp ayrılmış 5 bin kurbanın gelecekte mutlaka ölümcül “Slikozis”in pençesine düşeceğini söylüyor.

★★★

Haberimiz kamuoyunda şok etkisi yaratıyor.

O güne kadar bu gerçeği göremeyen yetkililer de yayınımızın ardından harekete geçip kot kumaşlarının beyazlatılma işleminde mutlaka uyulması gereken kurallar getiriyorlar.

Bunun üzerine hiçbir resmi kurumda kaydı bulunmayan merdiven altı işletmeler, bir gecede kapılarına kilit vurup kurbanları kaderleriyle baş başa bırakarak sırra kadem basıyorlar.

★★★

Aradan geçen yıllarda ne mi oluyor?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yılkı atları susuzluktan ölüyorlar!.. 04 Eylül 2024 | 1.895 Okunma 30 Ağustos Zaferi, ölüm ve sürgünden kurtuluşun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adıdır!.. 30 Ağustos 2024 | 2.222 Okunma Vergi denetimleri düşük gelir grubundaki yurttaşlara mı yapılıyor?.. 28 Ağustos 2024 | 2.381 Okunma İklim krizinin ülkemiz üzerindeki ölümcül etkilerinin farkında mısınız?.. 22 Ağustos 2024 | 1.327 Okunma Olimpiyat halkalarındaki renkler neden ayrımcılık anlamına geliyor?.. 10 Ağustos 2024 | 2.032 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar