Minnettarız Sayın Savcım!..
Veda mesajını okurken içim “cız” etti. İnanıyorum ki, aşağıdaki satırları okurken sizin de “cız” edecek: “Şeref ve gururla yürüttüğüm Cumhuriyet Savcılığı...
Veda mesajını okurken içim “cız” etti.
İnanıyorum ki, aşağıdaki satırları okurken sizin de “cız” edecek:
“Şeref ve gururla yürüttüğüm Cumhuriyet Savcılığı görevimden bugün kendi isteğimle emekli oldum.
Allah, vatan, devlet ve namus inancı çerçevesinde resmi görevimi tamamlamış olmak, mutlulukların en büyüğü.
Resmi görevim bitti.
Ancak bundan sonraki yaşamımı yine aynı inanç ve değerler çerçevesinde devletimin ve milletimin geleceği için sürdüreceğim.
Siz şahit olun…
Kazım Özsoy”
★★★
Ne var bunda, “Bir savcı kendi isteğiyle emekli olmuş” dediğinizi duyar gibiyim.
O halde hemen anlatayım:
Kazım Özsoy sıradan bir savcı değildi. Hukuk kitaplarında anlatılan ve sayıları giderek azalan değerli Cumhuriyet savcılarından biriydi.
FETÖ’ye göz açtırmamasıyla ünlüydü.
Manisa’da görev yaptığı sırada makam odası AKP’lilerce basılmış, suikast girişimlerinden son anda kurtulmuştu.
FETÖ ile mücadelesinde gerçek bir hukuk adamı olarak davranması ve çifte standart uygulamaması nedeniyle hem FETÖ’nün, hem de bazı iktidar mensuplarının boy hedefi haline gelmişti…
★★★
Değerli gazeteciler Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, bu yürekli savcının uğradığı haksızlığı ve görev yerinin değiştirilme öyküsünü, çok satan METASTAZ adlı kitaplarında şöyle anlatmışlardı:
“Manisa kulislerine kulak kabarttığımızda duyduk ki:
Eski AKP Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan’ın malvarlıkları üzerinde FETÖ’den tedbir kararı olduğu…
Bu tedbir kararından dolayı, başkanı bulunduğu Manisa Kalıp ve Makina İmalatçıları Birliği’nin (MAKİM) 30 milyon avroluk uluslararası bir hibeyi kullanamadığı…
Bu tedbirin kaldırılması için Abdurrahim Arslan ile birlikte iki AKP Manisa Milletvekilinin, dönemin Manisa Cumhuriyet Savcısı Kazım Özsoy’un makam odasına gittiği…
Savcı Özsoy’un FETÖ’den verilen bu tedbir kararını kaldırtamayacağını belirtmesi üzerine, ‘seni süreriz’ diye tehdit edildiği…
Konunun, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a kadar ulaştığı…
Sonunda…
Önce Başsavcı Şimşek’in, sonra Savcı Özsoy’un Manisa’daki görevlerinden alındığı ileri sürülüyor…”
Kitaptaki iddialar böyle…
★★★