Okuluyla evlenen adamın öyküsü…
Yaklaşık 15 gün boyunca telefonlarımıza cevap vermeyince, dernek başkanımız Hakkı Baliç’i arayıp, sağlığından endişelendiğimi söyledim.Vefalılar Derneği’nin tek kişilik ordu...
Yaklaşık 15 gün boyunca telefonlarımıza cevap vermeyince, dernek başkanımız Hakkı Baliç’i arayıp, sağlığından endişelendiğimi söyledim.
Vefalılar Derneği’nin tek kişilik ordu gibi çalışan değerli BaşkanıHakkı Bey, “Merak etmeyin ben gider bakarım” dedi.
Telaşlanmakta haklıydım. Zira son yıllarda peş peşe ameliyatlar geçirmiş ve kalın bağırsakları belindeki bir torbaya konulmuştu.
Haliç-Fener’deki evinde tek başına yaşıyor, huzur evine götürme ya da bakıcı tutma önerilerimizi geri çeviriyordu.
Israrlarımız karşısında ise bunlara gerek olmadığını söylemekle yetiniyordu.
İlerlemiş yaşına karşın yemeklerini kendisi yapıyor, çamaşırlarını da titreyen elleriyle yıkıyordu.
Bayramları el öpmeye gittiğimizde kapıda sevinçle karşılıyor ama ikramda bulunduktan sonra yine kapıdan uğurluyordu.
Neden içeriye davet etmediği hepimiz için merak konusuydu.
Hiç evlenmemişti.
Sorulduğunda “Ben okulumla evliyim, lisemizin tüm öğrencileri de benim evlatlarım” derdi.
Oysa bizim liseden sonra İktisadi Ticari Bilimler Akademisi’ni bitirmiş, çalıştığı Merkez Bankası’ndan da müdür olarak emekli olmuştu.
Demek ki kalbi, aşk düzeyinde sevdiği Vefa Lisesi’nde kalmıştı.
* * *
Vefa Lisesi mezunları 1872’den bu yana eğitim veren okullarının kuruluş yıldönümünü, her yıl mayıs ayının ilk pazar günü, boza içerek kutlarlar.
Onu ilk kez, yıllar önce bir ‘Boza Günü’ şenliğinde tanıdım.
Bahçedeki coşkulu kutlamadan önce konferans salonunda konuşmalar yapılıyor, okulun ihtiyaçları dile getiriliyordu.
Sahnedeki sunucunun esprilerle konukları eğlendirmeye çalıştığı sırada, tüm bakışlar aniden kapıya çevrilmişti.