Palyaço!..
Her an öleceğini bilmek, ama buna karşın yaşama inatla tutunmak!..Kalp hastası Tayfun Erdem, 10 yıl öncesine kadar her yeni güne bu duygularla başlıyordu. Tek kurtuluş çaresi kalp nakliydi. Ancak o kalbi bulabilmek çok...
Her an öleceğini bilmek, ama buna karşın yaşama inatla tutunmak!..
Kalp hastası Tayfun Erdem, 10 yıl öncesine kadar her yeni güne bu duygularla başlıyordu. Tek kurtuluş çaresi kalp nakliydi. Ancak o kalbi bulabilmek çok zordu…
Ama umut denen şey yok mu? Ya da mucize!.. Bir hastane odasında, yapay kalp makinesine bağlı olarak kendisini hayata döndürecek kalbin bulunmasını umutla bekliyordu.
Mucize 2006'da gerçekleşti. Aranan kalp bulunmuştu. İngiltere'de solan bir yaşam, Tayfun'a can katacaktı. İngiliz çocuğun kalbi İzmir'e getirildi ve başarılı bir operasyonla Tayfun'a nakledildi.
* * *
Tayfun Erdem
Tayfun Erdem
Tayfun iyileşip taburcu olduktan sonra, nakil bekleyen hastaları, özellikle çocukları hiç unutmadı. Umutsuzluğa kapıldığı günlerde moralin, nasıl sihirli bir tonik etkisi yaptığını öğrenmişti. O nedenle yeni kalbini bu en güçlü inançla yükleyerek, yaşamını bahtsız kalp hastası çocuklara adamaya karar verdi. Artık kalp bekleyen küçük hastalara moral aşılamak için yaşayacaktı.
Hemen kolları sıvadı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nin yolunu tuttu. Orada, daha önce kendi yaşadığı çilelerle boğuşup ölüm kalım savaşı veren dört çocukla tanıştı. Neredeyse her gün onları ziyaret ediyordu. Hastaneye eli boş gitmiyor, kısıtlı bütçesine karşın çikolatalar, şekerler, oyuncaklar, PS oyunları götürüyor, böylece hasta yürekleri sevindirmeye çalışıyordu…