Para verip, ölümcül hastalık ithal ediyoruz!..
Şarbon nedeniyle karantina altına alınan Silivri’nin Çanta Mahallesi (Köyü) var ya, çocukluğumun yaz tatilleri, genellikle bu köye 5-6 kilometre uzaklıktaki Akören’de geçerdi. Yaz ayları, Silivri’nin bereketli...
Şarbon nedeniyle karantina altına alınan Silivri’nin Çanta Mahallesi (Köyü) var ya, çocukluğumun yaz tatilleri, genellikle bu köye 5-6 kilometre uzaklıktaki Akören’de geçerdi.
Yaz ayları, Silivri’nin bereketli topraklarında tarımla uğraşan köylüler için hasat ve bolluk anlamına gelirdi. Buğday başta olmak üzere ayçiçeği, arpa, yulaf, mısır, kavun-karpuz ve şeker pancarı en çok ekilen ürünlerdi.
Topraklar öylesine verimliydi ki, ne ekilirse biter, örneğin şeker pancarının her biri 2-3 kilo çekerdi. Harmanlarda saman balyalarının istiflendiği yerler uzaktan tepecikleri andırırdı.
★★★
Her şey çocuklar gibi saf ve temizdi. Doğa kirlenmemiş, tohumların genetiğine el sürülmemişti. Örneğin, köyün karşı mahallesinde fırına ekmek atıldığında, yaklaşık 700-800 metre ötedeki bizim mahalleye mis gibi ekmek kokusu gelirdi.