Savaştaki dostluk!...

Sözcü Gazetesi Yazarı Uğur Dündar'ın bugünkü (16.04.2022)''Savaştaki dostluk!...'' başlıklı yazısı.

Adı Canberk’ti… Yoldaşlığı göz yaşarttı.

Çanakkale Savaşı bütün şiddetiyle devam ederken, bıyığı henüz terlemiş gencecik neferler şehit olup toprağın kara bağrına düşerken, 17. Alay’ın mangal yürekli kumandanı Yarbay Hasan Bey de neferleriyle beraber savaşıyor, düşman siperlerine doğru yiğitçe ilerliyordu.

Bu ilerleme sırasında bir çeşmeye yaklaştılar. Yarbay Hasan Bey su içmek için askerlerine izin verdi.

Çeşmenin yanında bir köpek duruyordu.

Neferler onu kovalamaya uğraşıyorlardı.

Upuzun, incecikti. Bir deri bir kemikti. Yaraları kana toza bulanmış, irin kokuyordu. Çok cansız, dermansız, tükenmiş bir haldeydi. Üstünde tüy diye bir şey kalmamış, derisi de yaradan bereden gözükmez olmuştu. Sivri burnu soludukça, dışarı doğru fırlamış gırtlak kemiği iniyor çıkıyordu.

Yarbay Hasan Bey, durmaksızın titreyen, sürünmeye çalışan köpeği kovalayan çalışan neferlerini durdurdu ve o mecalsiz, güçten düşmüş, ayakta duracak durumu, çeşmenin yalağına uzanıp su içecek takati kalmamış köpeği kucağına aldı. Avucuyla çeşmeden su alarak içirdi, üstünün başının kirlenmesine, kanlanmasına aldırmadan karnını doyurdu ve köpeği kucağından bırakmadan yoluna devam etti. Bir daha da yanından ayırmadı. O yarı ölü haldeki köpek iyi bakılınca, yaraları tedavi olunca, kısa zamanda iyileşti. Öyle güzel bir köpek oldu ki, yeniden siyah-beyaz tüyleri tüm gövdesini kapladı, ipek gibi parladı. Kara gözleri ışıldadı, kilo aldı, etlendi. Kocaman aslan gibi bir köpek oldu. Artık askerlerle birlikte geziyor, siperlere giriyor, cenk ediyordu. Yarbay Hasan Bey ona Canberk adını koydu. Canberk artık Türk ordusunun bir neferi, Mehmetçiklerin can dostuydu.

Canberk'in hayatı değişmişti ama savaşta değişen bir şey yoktu. Savaş tüm acımasızlığı ile sürerken yaralı bir Fransız askerine yardım etmek için yanına yaklaşan Yarbay Hasan Bey, savaş içinde canavarlaşıp insanlıktan çıkmış ve iyiliği göremeyen Fransız'ın hançeriyle son kez kendini dipsiz kör bir kuyuya düşerken gördü, olduğu yere yığıldı kaldı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yılkı atları susuzluktan ölüyorlar!.. 04 Eylül 2024 | 1.895 Okunma 30 Ağustos Zaferi, ölüm ve sürgünden kurtuluşun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adıdır!.. 30 Ağustos 2024 | 2.222 Okunma Vergi denetimleri düşük gelir grubundaki yurttaşlara mı yapılıyor?.. 28 Ağustos 2024 | 2.381 Okunma İklim krizinin ülkemiz üzerindeki ölümcül etkilerinin farkında mısınız?.. 22 Ağustos 2024 | 1.327 Okunma Olimpiyat halkalarındaki renkler neden ayrımcılık anlamına geliyor?.. 10 Ağustos 2024 | 2.032 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar